Hasretinden Prangalar Eskittim adlı tek şiir kitabıyla çok geniş bir okur kitlesine ulaşan Ahmed Arif Ahmed Arif 21 Nisan 1927’de Diyarbakır’da doğdu, aynı kentte yaptığı ortaöğreniminden sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi.
1950’den sonra siyasi görüşleri nedeniyle sık sık tutuklanıp uzun süreler cezaevinde yattığı için öğrenimi yarım kaldı. Ankara gazetelerinde teknik sekreterlik, düzeltmenlik gibi işlerde çalıştı. 1948-1954 arasında Yeryüzü, Beraber, Seçilmiş Hikayeler, Yeni Ufuklar, Kaynak dergilerinde yayımlandığı şiirlerden sonra uzun bir suskunluk dönemine girdi. İçinde 19 şiir bulunan Hasretinden Prangalar Eskittim 1968’de yayımlandı ve şiir kitaplarından görülmedik bir baskı sayısına ulaştı.
Ahmed Arif ilk şiirini Garip şiirinin baskın olduğu dönemde yayımladığı halde bu akımdan etkilenmedi. Nazım Hikmet’in açtığı yolda kendine özgü bir şiir oluşturdu.
Ahmet Arif 2 Haziran 1991'de Ankara’da öldü.
Ahmet Muhip Dıranas (1909 - 1980)
Cumhuriyet dönemi şairlerinden Dıranas, 1909 yılında Sinop'un Salı köyünde dünyaya geldi. Ortaöğrenimini Ankara Erkek Lisesi'nde tamamladı. Lisedeki edebiyat öğretmenleri Faruk Nafiz Çamlıbel ve Ahmet Hamdi Tanpınar, şiir sevgisinin gelişmesinde etkili oldular. Ankara Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde çalıştı (1930-1935). Ankara Hukuk Fakültesi'ne iki yıl devam ettikten sonra İstanbul'a gitti, Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne girdi ve burayı bitirdi. Bu arada Güzel Sanatlar Akademisi'nde kütüphane memurluğu yaptı. Dolmabahçe Resim ve Heykel Müzesi resim yardımcılığında bulundu.
1938'de Ankara'ya döndü ve CHP Genel Merkezi'nde Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları'nı yönetti. Ağrı dolaylarında askerlik görevini yaptıktan sonra, Ankara'da Çocuk Esirgeme Kurumu Yayın Müdürü, Kurum Başkanı (1957-1960), daha sonra İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi oldu. Devlet Tiyatrosu Edebî Kurul Başkanlığı, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. Politikaya atılarak Zafer gazetesinde yazılar yazdı. Birkaç kez DP'den milletvekili adayı olduysa da seçilemedi. Yayımlanan ilk şiiri, "Ankara Lisesi’nden Muhip Atalay" imzasıyla Milli Mecmua'da çıkan "Bir Kadına" adlı şiirdir (15 Eylül 1926).
Hece şiirinin son kuşağı denilebilecek şairler arasında Ahmet Muhip Dıranas, çağcıl Batı şiirine (Baudelaire, Verlaine) en yakın, kendinden bir iki kuşak sonrası şairler üzerinde, az sayıda şiirle bile olsa, uzun süre etkili olan bir şairdir. O da hocası Tanpınar gibi az yazmış, seyrek yayımlamış, şiirlerini şiire başladıktan nerdeyse elli yıl sonra (1974) kitaplaştırmıştır. Gerek Fransız şiiri, gerekse kendinden önceki kuşaktan ustaları Ahmet Haşim ve Ahmet Hamdi Tanpınar'dan aldığı etkileri sanatına yedirerek özgün bir şiire ulaşmıştır. Hece ölçüsü sınırlarında kalarak ama durak ve vurgu yerlerini değiştirerek gelenekselde çağdaşlığı yakalayan, çağrışım gücü yüksek, yurdu, insanı ve doğası ile barışık, alışılmadık deyiş örgüsüyle unutulmaz şiirler yazdı. Şiirlerinde aşk, tabiat, ölüm, hatıralar, sığ olmayan bir anlatımla ve düşündürücü boyutlar içinde verilmiştir.
Ahmet Muhip Dıranas, 21 Haziran 1980 yılında Ankara’da öldü.
Attila İlhan (1925 - 2005)
Attila İlhan 15 Haziran 1925’te Menemen’de doğdu. İlk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı kentlerde tamamladı. İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza Nazım Hikmet şiiri göndermesi nedeniyle 1941’de tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözetim altında kaldı. İki ay hapiste yattı.
CHP ŞİİR ARMAĞANI’NDA İKİNCİLİK ÖDÜLÜNÜ KAZANDI
Türkiye’nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı. Danıştay kararıyla, 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi’ne yazıldı. Lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir Armağanı’nda Cebbaroğlu Mehemmed şiiriyle ikincilik ödülünü kazandı. 1946’ta mezun oldu.
İstanbul Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Üniversite yıllarında Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri yayınlanmaya başladı. 1948’de ilk şiir kitabı Duvar’ı yayınladı.
1949 yılında, üniversite ikinci sınıftayken Paris’e gitti. Fransız toplumu ve orada bulunduğu çevreye ilişkin gözlemleri daha sonraki eserlerinde yer alan bir çok karakter ve olaya temel oluşturmuştur. Türkiye’ye geri dönüşünde sıklıkla başı polisle derde girdi. Bir kaç kez gözaltına alındı.
1950’Lİ YILLARDA ADINI DUYURDU
1951 yılında Gerçek gazetesinde bir yazısından dolayı kovuşturmaya uğrayınca tekrar Paris’e gitti. Fransa’daki bu dönem Attilâ İlhan’ın Fransızca’yı ve Marksizmi öğrendiği yıllardır. 1950’li yılları İstanbul - İzmir - Paris üçgeni içerisinde geçiren Attilâ İlhan, bu dönemde ismini Türkiye çapında duyurmaya başladı.
Yurda döndükten sonra, Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Ancak son sınıfta gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bıraktı. Sinemayla olan ilişkisi, yine bu dönemde, 1953’te Vatan gazetesinde sinema eleştirileri yazmasıyla başlar. 1957’de askerliğini yaptıktan sonra sinema çalışmalarına ağırlık verdi. Ali Kaptanoğlu adıyla onbeşe yakın senaryo yazdı.
’YASAK SEVİŞMEK’ VE ‘AYNANIN İÇİNDEKİLER’
1960’ta Paris’e geri döndü. Babasının ölmesiyle birlikte İzmir’e döndü. Sekiz yıl İzmir’de kaldığı dönemde, Demokrat İzmir gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüttü. Aynı yıllarda, şiir kitabı olarak Yasak Sevişmek ve Aynanın İçindekiler serisinden Bıçağın Ucu yayınlandı. 1968’te evlendi, 15 yıl evli kaldı.
1973’te Bilgi Yayınevi’nin danışmanlığını üstlenerek Ankara’ya taşındı. Sırtlan Payı ve Yaraya Tuz Basmak’ı Ankara’da yazdı. 81’e kadar Ankara’da kalan yazar Fena Halde Leman adlı romanını tamamladıktan sonra İstanbul’a yerleşti.
‘SEKİZ SÜTUNA MANŞET’, ‘KARTALLAR YÜKSEK UÇAR’ VE ‘YARIN ARTIK BUGÜNDÜR’
İstanbul’da gazetecilik serüveni Milliyet ve Gelişim Yayınları ile devam etti. Bir süre Güneş gazetesinde yazan Attilâ İlhan, 1993-1996 yılları arasında Meydan gazetesinde yazmaya devam etti. 1996 yılından beri köşe yazılarını Cumhuriyet gazetesi’nde sürdürmekteydi. 1970’lerde Türkiye’de televizyon yayınlarının başlaması ve geniş kitlelere ulaşmasıyla beraber Attilâ İlhan da senaryo yazmaya geri dönüş yaptı. Sekiz Sütuna Manşet, Kartallar Yüksek Uçar ve Yarın Artık Bugündür senaryosunu yazdığı dizilerdi.
Türk edebiyatının usta kalemi Attila İlhan, 80 yaşında hayatını kaybetti.
Abdurrahim Karakoç (1932 - .... )
Nisan 1932 yılında doğan Karakoç’un şiir merakı küçük yaşlardan gelmektedir. Şiire merakının bir sebebi de ailesinde dedesi, babası ve kardeşlerinin şair olmasıdır. İlk yazdığı şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 1964 yılında ”Hasana Mektuplar" ismi altında kitap haline getirdi. 1958 yılında bulunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi ve 1981 Mart ayında emekli oldu.
Şiirlerinde esas unsur olarak insanı ele alan şair, şiirleri yüzünden otuza yakın mahkemeye verildi fakat hepsinden beraat etti. 1985 yılından beri gazetecilik yapan Karakoç, bir ara politikaya girdi ve ayrıldı.
Ahmet Hamdi Tanpınar (1901 - 1962)
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ ni bitirdi (1923); liselerde, yüksek okullarda çeşitli dersler okuttu, İstanbul Üniversitesi’ nde Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne atandı (1939), Milletvekilliği (1942-1946), Milli Eğitim müfettişliği gibi görevlerden sonra tekrar, ölümüne kadar süren, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ ndeki profesörlüğüne döndü (1949). Rumelihisarı Mezarlığı’ nda Yahya Kemal’ in başucuna gömülü.
İlk şiiri 1920’ de yayımlanmıştı. Altmış kadar şiirinden oncak otuz yedisi ile, tek şiir kitabını ölümüne yakın çıkardı: Şiirler (1961; Bütün Şiirleri adıyla genişletilmiş olarak 1976). Şiirlerinde bir imaj ve müzik kaygısı taşıdığı, hikaye ve romanlarında da, başta zaten tema’sı olmak üzere, psikolojik anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. (Geniş bilgi Prof. Mehmet Kaplan’ ın Tanpınar’ ın Şiir Dünyası;1964 kitabında).
Tanpınar’ın başlıca eserleri şöyledir. Hikaye kitapları: Abdullah Efendinin Rüyaları (1943), Yaz Yağmuru (1955), Hikayeler (1983). Romanları: Huzur (1949), Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1962), Sahnenin Dışındakiler (1973), Mahur Beste (1975), Aydaki Kadın (1987). Denemeleri: Beş Şehir (1946), Yahya Kemal (1961), Edebiyat Üzerine Makaleler (1969), Yaşadığım Gibi (1970). Monografi:XIX. Asır Türk Edebiyat Tarihi (1949). “Ahmet Hamdi Tanpınar’ ın Mektupları”nı da Zeynep Kerman derledi (1974; genişletilmiş ikinci basım, 1992).
Çeşitli baskıları olan eserleri Dergah Yayınları’ nda toplanmaktadır. Enis Batur, Ahmet Hamdi Tanpınar’ dan “Seçmeler” adlı bir kitap hazırladı (1992)
Arif Nihat Asya (1904 - 1975)
Türk Edebiyat Tarihi'ne "Bayrak Şairi" olarak adını yazdıran Arif Nihat Asya, 7 Şubat 1904 yılında Çatalca'nın İnceğiz Köyü'nde dünyaya geldi. Babası Tokatlı Zîver Efendi, annesi Tırnovalı Fatma Hanımdır. Nihat Asya bir aylıkken babasının ölümü üzerine, akrabalarının himayesinde büyümek zorunda kaldı. İlköğrenimine köyünde başladı fakat daha sonra İstanbul'a geldi. Önce Haseki Mahalle Mektebi'ne daha sonra Gülşen'i Maarif Rüştiyesi'ne devam etti. Yatılı olarak girdiği Bolu Sultanisi kapatılınca, Kastamonu Sultanisi'ne aktarıldı. Liseyi bitirdikten sonra, İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nun Edebiyat Bölümü’nden mezun oldu.
Milli Mücadele Dönemi'nde Ankara'da bulundu. Bu dönem onun şiire başladığı, Türklük ve vatan aşkı ile şiirler kaleme aldığı tarihlerdir. 1828 yılında Darülmuallimin'i Aliye'den edebiyat öğretmeni olarak mezun oldu ve Adana kolej ve öğretmen okullarında edebiyat öğretmenliği ve yöneticilik yaptı. 1948 yılında Edirne'ye tayin edildi. 1950-54 döneminde Adana Milletvekilliği, 1954 yılında Eskişehir milletvekilliği yaptı. 1962 yılında ise Ankara Gazi Lisesi'nden emekli oldu. 5 Ocak 1975 tarihinde Ankara'da vefat etti.
Edebiyatımızda “Bayrak” şairi olarak tanınan Asya, Bayrak şiirini Adana’nın kurtuluş günü olan bir “5 Ocak”ın heyecanı ile yazdı. Bir çok dergi ve gazetelerde yazılar yazdı. Şiirlerinde hece, arûz ve serbest vezinleri kullanan Arif Nihat, nazmın her tür ve şekliyle eserler vermiştir. Fikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyetçilik konusu büyük bir yer tutar. Çok renkli ve değişik biçimli şiirler yazmış olan Asya, son şiirlerinde biraz da mistisizme yönelmiştir. Şiirinde daima bir yenileşme çabası içinde olan şair, etkilerden uzak kalarak kendine özgü bol renkli şiir dünyasını yaratmıştır.
Güzel ve zarif benzetmelerin yanı sıra, keskin zekâsının, şakacı mizâcının mahsûlü olan nükteleri, hicivleri, kelime oyunları üslûbunu tamamlayan önemli unsurlardır. Tarihimizin şanlı sayfalarını şiirleştiren şair, Rubai türünün yeni Türk edebiyatında önemli şahsiyetlerinden kabul edilir. Bayrak ve vatan, onun mısralarında en usta anlatıcısını bulmuştur.
Şiir Kitapları: Heykeltraş (1924), Yastığımın Rüyası (1930), Ayetler (1936), Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor (1946), Rubaiyyat-ı Arif (1956), Enikli Kapı (1964), Kubbe-i Hadrâ (1956), Kökler ve Dallar (1964), Emzikler (1964), Dualar ve Aminler (1967), Aynalarda Kalan (1969), Kanatlar ve Gagalar (1946), Kıbrıs Rubaileri (1964), Avrupa'dan Rubailer (1971), Kova Burcu (1967)
Asik Veysel ŞATIROĞLU ( 1894 - 1975 )
Şiirlerinden de anlaşıldığı gibi 1894 senesin de Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan Köyünde dünyaya gelmiş. 21 Mart 1973 yılında vefat etmiştir.
Anası Gülizar bir yaz günü koyun sağmaya giderken yol kenarında doğurmuş . Veysel'in göbeğini de kendi eliyle kesmiş . Bebesini bir çaputa sarıp yürüyerek köye geri dönmüş . Babası Ahmet Bey bebenin adını Veysel koymuş . Aradan seneler geçmiş ve herkes gibi Veysel de büyümüş.
Yedi yaşına geldiğin de Sivas'ta çiçek hastalığı boy göstermiş ve Veysel de yakalanmış . Sol gözünde kalıvermiş ve göz akıp gitmiş. Kader derler ya sağ gözüne de perde inmiş. Önceleri sağ gözü ile sadece ışığı seçebilmiş . Babası Ahmet Bey Akdağmadeni ne götürür ve oradaki bir doktor'un Veysel'in gözü- nü açabileceğini duymuş . Pek sevinmiş Ahmet Bey . Gel gör ki talihsizlik bırakmamış Veysel'in yakasını . Bir gün inek sağarken babası yanına gelmiş . Veysel aniden dönünce yakınında bulunan deyneğin ucu Veysel'in ışığı seçe bilen gözüne girmiş. O göz de görmez olmuş. Aile halkı çok üzülmüş Veysel'in bu durumuna . Babası Veysel'i avutmak için Halk Ozanlarından şiirler okuyup ezberletmeye çalışmış . Bildiğimiz kadar Sivas ozanlar şehridir. Köylerden de ozanlar da ara sıra Ahmet bey'i ziyarete gelirlermiş. Veysel de bunları can kulağıyla dinlerken babası Ahmet Bey oğlu- nun bu merakını anlamış ve gitmiş bir bağlama alıp gelmiş. Veysel den bu bağlanayı öğrenmesini istemiş . Bunun üzerine Veysel ilk bağlama derslerini babasının arkadaşı olan Çamşıhılı Ali Ağa dan almaya başlamış. Böylece Veysel kendisini bağlamaya verip çalıp söylemeye başlamış. önceleri halk ozanlarındancalıp söylemiş . Veysel yirmibeş yaşına geldiğin de babası Esma adın da bir kızla evlendirmiş. Kısa bir süresanra anası ve babası Ahıret'e göçüp gitmişler. Acı kader bırakmamış Veysel'in yakasını. İkinci çocuğu ongünlük- ken ölmüş ve ardından da karısı Esma yanaşmalarıyla kaçmış. Bu olay çok koymuş Veysel'e . Daha bir yaşını bile bitirmeyen kızıyla yanlız ortada kalıvermiş . İki sene çocuğuyla kucağında do- laşmış ne çare o yavrucak da Ahiret'e göçüp gitmiş. Belelirli bir zaman sonra kardeşleri Veysel'i bir daha evlendirmişler. Yeni hanımından yedi çocuğu olur ve bir tanesi ölür . İki oğlan dört kız hayatta kalır . Tüm çocuklarından onsekiz torunu olur ( belki şimdi daha fazladır ).
Köyünde ve çevresinde ondan önce bir tek Âşık Veysel'e 1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Anadilimize ve Milli Birliğimize yaptığı hizmetlerden dolayı özel bir kanunla vatani hizmet tertibinden aylık bağlamış.
Ataol BEHRAMOĞLU ( 1942 - - )
13 Nisan 1942'de Çatalca'da doğdu. İlk ve lise öğrenimini Kars ve Çankırı'da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Dört yıl (1970-74) İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği'nde yaşadı ve öğrenimini sürdürdü. İsmet Özel'le Halkın Dostları, Nihat Behram'la Militan dergilerini çıkarıp yönetti. Şehir tiyatrolarında dramaturgluk (1974-1980), kısa bir süre Adam yayınevinde danışmanlık yaptı. 1982 yılında Barış Derneği Davası nedeniyle on ay tutuklu kaldı.
Ahmet Selçuk İLKAN ( 1955 - - )
Ahmet Selçuk İlkan 1955 yılında Adana'da doğdu.İlk ve orta öğrenimini ayrı yerde tamamladı.Lise yıllarında yazdığı ve çeşitli sanat dergilerinde yayınlanan şiirleri ile dikkat çekti.1973 yılında yüksek öğrenimini tamamlamak üzere Almanya'nın Berlin şehrine gitti. Berlin Teknik Üniversitesinde Mİmarlık eğitimini sürdürürken bir yandan da sanat çalışmalırana devam etti.
1975 yılında Hayat Dergisi'nin düzenlediği 'Aşk' konulu şiir yarışmasında 'Hatırlar mısın? ' isimli şiiriyle ilk birincilik ödülünü kazandı.
1976 yılında Mimarlık öğrenimini yarım bırakarak Türkiye'ye döndü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümüne girdi ve 1980 yılında mezun oldu.1978 yılında profesyonel olarak şarkı sözü yazarlığına da başlayan İlkan'ın şarkıları o dönemin popüler sanatçıları seslendirdi.İlk şarkıları şunlardır: Ya Seninle Ya Sensiz, Gözler Kalbin Aynasıdır, Ayrılık Kolyesi, Neredesin Ey Talih, Artık Ne Duamsın Ne Bedduam, Bayramın Olsun gibi eserleri vardır.
-B-
Bedri Rahmi EYÜPOĞLU ( 1911 - 1975 )
HAYATI:
1911 yılında Trabzon, Görele'de doğdu. Ailesinin beş çocuğundan ikincisidir. Trabzon Lisesi'nde okurken, 1927'de bu okula resim öğretmeni atanan Zeki Kocamemi'nin öğrencisi oldu. Onun derslerinin etkisi ve okul müdürünün özendirmesiyle 1929'da İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'ne (şimdi Mimar Sinan Üniversitesi) girdi. Burada Nazmi Ziya ve İbrahim Çallı'nın öğrencisi oldu. 1930'da eğitimini bitirmeden, ağabeyisi Sabahattin Eyüboğlu'nun yanına Paris'e gitti. Orada André Lhote'un yanında resim çalıştı. Daha sonra evleneceği Rumen asıllı eşi Eren Eyüboğlu ile de burada tanıştı.
Yurda döndükten sonra 1934'te D Grubu'nun dördüncü sergisine otuz resmi ile katıldı. İlk kişisel sergisini de aynı yıl Bükreş'te açtı. 1934'te katıldığı Akademi'nin diploma yarışmasında üçüncü oldu. Bu derece ile mezun olmak istemediği için bir yandan diploma yarışmasına yeniden hazırlanırken, bir yandan da bir süre Çerkeş demiryolu
yapımında çevirmenlik yaptı, Tekel Genel Müdürlüğü'nde çalıştı. 1936'daki diploma yarışmasında Hamam adlı kompozisyonuyla birinci oldu. Aynı yıl Moskova'da düzenlenen Çağdaş Türk Sanat Sergisi'ne katıldı. 1937'de Cemal Tollu'yla birlikte Akademi'nin Resim Bölümü Şefi Léopold Lévy'nin asistanı oldular. Bedri Rahmi birçok ressamın katıldığı CHP'nin kültür programı çerçevesinde resim yapmak için 1938'de Edirne'ye, 1941'de de Çorum'a gitti. Bu dönem resimlerinde köy manzaraları, köy kahveleri, faytonlu yollar, iğde dalı takmış gelinler gibi Anadolu'ya özgü görünümler egemendir.
1940'lardan sonra duvar resimlerine yöneldi. İlk duvar resmini 1943'te İstanbul'da, Ortaköy'deki Lido Yüzme Havuzu için yaptı. 1947'de İstanbul'da özel bir atölye ve galeri açtı. 1950'de Ankara'da sanatının o güne kadarki bütün dönemlerini kapsayan bir sergisi düzenlendi. Bedri Rahmi aynı yıl bir kez daha Paris'e gitti ve İnsan Müzesi'nde (Musée de I'homme) ilkel kavimlerin sanatını inceledi. Bu incelemeleri "güzel"in aynı zamanda "yararlı"da olabileceği, "yararlı" olmanın "güzel"in gücünü eksiltmeyeceği düşüncesine ulaşmasına yol açtı. Bu düşünce ise onun bundan sonraki sanat görüşünü tümüyle etkiledi, yönlendirdi. Mozaik çalışmalarına 1950'de başladı. 1958'de Uluslararası Brüksel Sergisi için 272 m²'lik bir mozaik pano gerçekleştirdi ve bu yapıtıyla serginin büyük ödülü olan altın madalyayı kazandı. Bundan bir yıl sonra Paris'teki NATO yapısı için, şimdi Brüksel'de bulunan, 50 m²'lik bir mozaik pano hazırladı. 1960 ve 1961'de iki kez ABD'ye gitti. Orada birçok geziye katıldı, konferanslar verdi ve resim çalışmaları yaptı.1969'da Sao Paulo Bienali'nde (iki yıllık sergi) onur madalyası kazandı. Ayrıca 1940'ta Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde resim dalında üçüncülük, 1943'te aynı serginin 4.sünde ikincilik ve 1972'de de 33. sergide birincilik ödülünü aldı. Ölümünden sonra 1976'da Ankara'da "Yaşayan Bedri Rahmi" adıyla bir sergisi düzenlendi. Aynı yıl İstanbul'da da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde adına düzenlenen bir sergiyle anıldı. 1984'te İstanbul'da "Bedri Rahmi-Her Dönemden" adlı bir toplu sergisi açıldı.
Bedri Rahmi Akademi'deki ilk yıllarından sonra temel bilgilerini Paris'te André Lhote'un akademisinde edinmesine karşın onun kübist ve yapımcı (konstrüktif) yaklaşımını benimsememiş, Dufy ve Matisse'i kendine daha yakın bulmuştur. Paris'ten döndükten sonra Anadolu ve Trakya gezilerinde yaptığı resimlerle İstanbul görünümlerinde Dufy'nin renk ve çizgi anlayışının etkileri görülür. Zamanla bu etkiden sıyrılan Bedri Rahmi halk sanatını sağlam bir kaynak olarak görmeye başlamıştır. Halk sanatından yola çıkarak yeni anlatım biçimleri aramıştır. Minyatürlerden de esinlenmiştir. Anadolu kilimlerinin geometrik, soyut biçimleri, çini, cicim, heybe, yazma ve çorapların bezeme düzeni ve renk uyumlarını kaynak olarak kullanmış, motifin ağırlık kazandığı süslemeci bir tutumla resimler yapmıştır. Ancak, yalnızca motifleri resme uygulamakla yetinmemiş, renk ve malzeme araştırmalarına da girmiştir. Çeşitli teknikleri deneyerek gravür, mozaik, heykel ve seramik alanlarında birçok ürün vermiştir. Yine bir halk sanatı olan yazmacılığa da yönelmiş, kumaş üstüne baskılar yapmış, bu çalışmalarını öğrencileriyle birlikte de yürütmüştür.
İki yıl kadar süren ABD gezisinden sonra değişik malzemelerden yararlanarak soyut resimler ve renk düzenlemelerine yönelmişse de son yıllarında yeniden eski konularına dönmüştür. Kemençeciler, gecekondular, hanlar, kendi portreleri, balıklar ve kahvelerle, yeni renk ve doku deneyimlerinden de yararlanarak, doğaya eğilişin ustaca ve yetkin örneklerini vermiştir. Çağdaş resim öğelerini de içeren bu çalışmalarında, konu soyuta yaklaştığı oranda, resmin de bir tür "nakış"a dönüştüğü izlenir.
Bedri Rahmi 1927'de başladığı resim öğretmenliğini ölümüne değin sürdürmüş, Akademi'deki atölyesinde sayısız öğrenci yetiştirerek, çağdaş Türk resmi için bu açıdan da etkili ve yararlı olmuştur.
Bedri Rahmi 1928'de daha lise öğrencisiyken şiir yazmaya başlamıştır. Şiirlerine, 1933'ten sonra Yeditepe, Ses, Güney, İnsan, İnkılapçı Gençlik ve Varlık dergilerinde yer verilmiştir. 1941'den başlayarak çeşitli şiir kitapları yayımlanmıştır. Halk edebiyatının masal, şiir, deyiş gibi her türüne karşı duyduğu hayranlık, şiirlerine de yansımıştır. Halk dilinden ve şiirinden aldığı öğeleri kendine özgü bir biçimde kullanarak halk diline yaklaşma çabasını sonuna dek götürmüştür. Bu nitelikleriyle şiirleri, resimleriyle büyük bir benzerlik gösterir. Akıcı, rahat bir dille kaleme aldığı gezi ve deneme yazılarında ise sürekli gündeminde olan halk kültürü, halk sanatı konularındaki görüşlerini sergilemiştir.Bedri Rahmi Eyüboğlu 21 Eylül 1975'te vefat etti.
Behçet NECATİGİL ( 1916 - 1979 )
16 Nisan 1916 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Kars Lisesi'nde başladığı edebiyat öğretmenliğini İstanbul Eğitim Enstitüsü'nde noktaladı.
13 Aralık 1979 tarihinde öldü, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. İlk şiiri lisede öğrenciyken, Varlık dergisinde çıkmıştı (Ekim 1935). Şiirde 40 yılını, doğumundan ölümüne, orta halli bir vatandaşın, birey olarak başından geçecek durumları hatırlatmaya, ev-aile-yakın çevre üçgeninde, gerçek ve hayal yaşantılarını iletmeye, duyurmaya harcadı. Arada biçim yenileştirmelerinden ötürü yadırgandığı da oldu, ama genellikle, eleştirmenler, onun için, tutarlı ve özel bir dünyası olan bir şair dediler.
Ölümünden sonra ailesi tarafından konulan Necatigil Şiir Ödülü 1980’den beri verilmektedir.
Bülent ÖZCAN ( 1973 - - )
25 Şubat 1973'te Kayseri'nin Sarız ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Gaziantep'te tamamladı. Londra'da Southgate, Nottingham'da New College'de okudu.
Gaziantep'te yayımlanan Doğuş, Önder, Yeni Gazete, Sizin Gazete, Ekspres ve Arena gazetelerinde sanat yönetmenliği; Doğan ve Şok gazetelerinde yazı işleri müdürlüğü görevlerinde bulundu; Gaziantep 27 gazetesinde felsefe ve kültür sanat üzerine yazılar yazdı. Şiir sergileri açtı. Gaziantep'te otobüs durağında açtığı 5. resimli şiir sergisi ulusal basında yer aldı. Şiirleriyle; Aykırı Sanat, Berfin Bahar, Çalı, Damla, Edebiyat Gündemi, Gülpınar, Kırk Merdiven, Kuzeysu, Şafak, Öteki-siz, Şiir Defteri, Wird başta olmak üzere pek çok dergide göründü. Ayrıca, kendi isminin yanı sıra, şiir ve yazılarıyla, A. Ozan Akgüneş, Özlem Günay Aytekin, Can Ozan takma adlarıyla da, "Benim için gerçek bir sanat-edebiyat okuluydu" dediği, Sadettin Kaplan'ın yönettiği "Genç Kalemler" sayfasında yer aldı. Şiirleri, Naser Feiz tarafından Farsça'ya çevrilerek, Tahran'ın önde gelen sanat edebiyat dergilerinde yayımlandı.
2 Temmuz 1993'te Sivas'ta meydana gelen insanlık dışı olaylara, Gaziantep'te ilk tepki Bülent Özcan'dan geldi; Gaziantep'te bulunan Atatürk Anıtı'na "Sivas'ta Katledilen Sanatçıların Anısına" yazılı bir çelenk bırakarak, böyle bir katliama insanların tepkisiz kalmasını eleştirdi. Şiirlerini, Şubat 1994'de "En Güzel Ben Ölürüm" adlı bir kitapta topladı, büyük ilgi gördü.
Nisan 1995'te, Bağbozumu Ortak Betik'i yayımladı; coşkuyla karşılandı. Ancak, kimi siyasal nedenlerden dolayı, Bağbozumu'nun yayınına ara vermek zorunda kaldı. Mayıs 1996'te yeni şiirlerle birlikte "En Güzel Ben Ölürüm"ün ikinci basımı, Ankara'da, İlke Kitabevi tarafından yayımlandı. Şairler, eleştirmenler, O'nu, yaşamın özgün şairi olarak selamladılar. İnsanların kimi toplumsal olaylara karşı duyarsızlığını ve aydınların da susarak kendi kabuğuna çekilmesini eleştirmek amacıyla, bir dizi propesto girişiminde bulunma kararı aldı. İlk protesto olarak, 8 Kasım 1996'da, Galata Köprüsü üzerinde kitaplarını denize attı. 25 Şubat 1997'de ise, Gaziantep Asrî Mezarlığı'nda, ölülere bir şiir dinletisi sunarak, mezarlıklara şiir kitaplarını bıraktı. Her iki protesto da haber ajansları aracılığıyla ulusal basında yer aldı. Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği ve Kilis Gazeteciler Cemiyeti üyesi.
Mayıs 1997'de Türkiye'den ayrılarak Londra'ya yerleşti. 1996- 2002 yılları arası yazdığı şiirleri, Ocak 2002'de, Hera Şiir Kitaplığı'nca, "Gelincik Tozları" adıyla İstanbul'da yayımlandı.
Behçet AYSAN ( 1946 - 1993 )
Toplumsal gercekleri kirik ve duygulu bir tonla okuyucusuna ulastiran Behcet Aysan 1946 yilinda Ankara'da dogdu. 1979'dan bu yana cesitli dergilerde siirleri yayinlanan Aysan'in siir kitaplarindan "Sesler ve Kuller" Nabi Nayir Odulu, "Karsi Gece" ve "Eylul" Ceyhun Atif Kansu Siir Odulu, "Deniz Feneri" Abdi Ipekci Dostluk ve Baris Odulu'nu aldi
Behçet AYSAN 2 Temmuz 1993 yılında Sivas ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak otelinde yobazlar tarafından katledilen 37 aydın şehitten biridir..
-C Ç-
Cahit IRGAT ( 1915 - 1971 )
1915'te Lüleburgaz'da doğdu. Edirne Öğretmen Okulu son sınıftan ayrıldı. Çeşitli tiyatrolarda oyunculuk yaptı. 1932'de Ankara Devlet Konservatuvarı'na girdi. 1936'da ayrıldı. İstanbul Şehir Tiyatrosu, Küçük Sahne, Devlet Tiyatrosu, Adana Şehir Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Oda Tiyatrosu ve Cahide Sonku ile kurdukları Cahitler Tiyatrosu'nda sayısız oyunda rol aldı. Birçok filmde oynadı.
1940 kuşağının önde gelen şairlerindendir.
5 Haziran 1971'de İstanbul'da öldü.
Cahit KULEBİ ( 1917 - 1997 )
1917 yılında Tokat'ta doğdu, 20 Haziran 1997 tarihinde Ankara'da öldü.
İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Liselerde ve konservatuarda edebiyat öğretmenliği yaptı.
Milli Eğitim müfettişliği, İsviçre'de kültür ataşeliği ve öğrenci müfettişliği yaptı. 1976-1983 yılları arasında Türk Dil Kurumu Genel Yazmanı'ydı.
1940 sonrasındaki şiirimizin yenileşmesi hareketinde kendine özgü bir yeri vardır. Rahat anlatımı, içtenlik ve duyarlılığıyla ilgi çeken titiz bir şiir işçisidir.
Cahit Sıtkı TARANCI ( 1910 - 1956 )
2 Ekim 1910'da Diyarbakır'ın Camiikebir mahallesinde doğdu. Asıl adı "Hüseyin Cahit" tir. "Nümune-i Terakki-i Hamidi Mekteb-i İptidaisi" nde başladığı iİlk öğrenimini "Mektebi-i Sultani" nin iptidai kısmında tamamladı. Orta öğrenimine Kadıköy'de Saint Joseph Lisesi'nde ve Galatasaray Lisesi'nde devam etti. Ziya Osman Saba ile sıra arkadaşlıgını bu yıllarda yapmıştır. Hastalandı. Tedavisi Türkiye'de yapılamayınca Viyana'ya götürüldü. 12 Ekim 1956'da 46 yaşında Viyana'da yaşamını yitirdi.
Can YÜCEL ( 1926 - 1999 )
1926'da İstanbul'da doğdu. Milli Eğitim eski bakanlarından Hasan Ali Yücel'in oğlu. Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nde Latince-Yunanca okudu. Öğrenimine İngiltere'de Cambridge Üniversitesi'nde devam etti. Şair, çevirmen ve radyo görevlisi olarak tanındı. Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, Londra'da BBC'nin Türkçe bölümünde spikerlik yaptı. 1958'de Türkiye'ye dödükten sonra bir süre turist rehberi olarak çalıştı. Ardından bağımsız çevirmen ve şair olarak yaşamını sürdürdü. Çevirileriyle de tanınan Can Yücel, şiir alanında ilk kitabı YAZINA'dan (1950) sonra uzun bir süre biçim arayışlarıyla oyalandı. Çeşitli edebiyat, kültür ve siyasi dergilerde şiirleri, edebiyat ve tiyatro çevirileri ile siyasal konularda yazıları yayınlandı. 12 Mart döneminde Che Guevara'nın "Gerilla Harbi" ve "İnsan ve Sosyalizm" kitaplarının çevirisi nedeniyle 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1974 affıyla özgürlüğüne kavuştu. 12 Eylül sonrasında müstehcen olduğu iddiasıyla "Rengahenk" adlı kitabı toplatıldı. Şairliğini, şiirin külhanca raconlarından yararlanarak siyasal inançlarıyla yoğurdu. Yakalandıgı kanser hastalıgına 12 Ağustos 1999'da yenik düstü, İzmir Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Hastanesinde vefat etti, çok sevdiği DATCA'ya defnedildi
Cemal SÜREYA ( 1931 - 1990 )
1931'de Erzincan'da doğdu. Asıl ismi Cemalettin Seber. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü bitirdi. Maliye Bakanlığı'nda müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik görevlerinde bulundu. 1982'de müşavir maliye müfettişliğinden emekli oldu. Oluşum, Türkiye Yazıları, Maliye Yazıları dergileri ile Saçak dergisinin kültür-sanat bölümünü bir süre yönetti. Politika, Aydınlık ve Yeni Ulus gazeteleri ile Yazko Somut ve 2000'e Doğru dergilerinde köşe yazıları yazdı. İkinci Yeni hareketinin önde gelen şair ve kuramcılarından sayılan Cemal Süreya'nın ilk şiiri "Şarkısı-beyaz", Ocak 1953'te Mülkiye dergisinde yayımlandı. 9 Ocak 1990'da İstanbul'da ölümünden sonra adına bir şiir ödülü kondu.
Cezmi ERSÖZ ( 1959 - - )
1959 yılında İstanbulda doğdu, Kabataş erkek lisesini bitirdi. Daha sonra İstanbul siyasal bilgiler fakültesinde Siyaset ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu.
Önceleri edebiyat dergilerinde şiirleri ve eyeştrileri yayımlandı. Cumhuriyet, Güneş, Özgür Gündem, Aydınlık gibi günlük gazetelere yazdı. Daha sonra haftalık Deli dergisindeyazmaya başladı.
Halen Leman dergisinde yazıyor.
-D-
.
.
.
.
-E-
Ece AYHAN ( 1931 - - )
1931 yılında Muğla Datça'da doğdu. Asıl adı Ece Ayhan Çağlar.
İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da gördü. 1959'da Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdikten sonra Gürün, Alaca, Çardak ilçelerinde bir süre kaymakamlık yaptı. 1966'da memurluktan ayrıldı İstanbul'a gelerek Sinematek'te, Meydan Larousse'da, e Yayınları'nda çalıştı.
Üç yıl süre ile İsviçre'de tedavi gördü. Dönünce bir süre İstanbul'da ve Bodrum-Gümüşlük'te yaşamını sürdürdü.
Çanakkale'ye yerleşti. İlk şiiri 1954'te "Türk Dili"nde yayımlandı. Türk Dili, Varlık, Yenilik dergilerinde çıkan (1954-55) birkaç şiirinden sonra Seçilmiş Hikâyeler, Pazar Postası, Yeditepe dergilerinde yazdı. Kendine özgü çağrışımlar ve göndermelerle örülü şiirleriyle hem Türk şiirinde hem de İkinci Yeni'nin içinde kendine farklı bir kanal açtı.
1965'te yayımladığı Bakışsız Bir Kedi Kara ve 1968'de yayımlanan Ortodoksluklar'la neredeyse bütünüyle "özel bir dil" halini alan bu şiir, 1973'te yayımladığı ve daha geniş bir okur kitlesince alımlanan Devlet ve Tabiat'ıyla birlikte bu kez de "Sokağın diliyle" okurunu (ve izleyicilerini) oluşturdu.
1981'de Zambaklı Padişah, 1982'de de "tarihin düzünden okunduğu" Çok Eski Adıyladır'ı yayımladı. Ece Ayhan'ın şiiri üzerinde Enis Batur, Tahta Troya'yı (1981), Ender Erenel Ece Ayhan Sözlüğü'nü, Kemal Yangın-Orhan Alkaya ikilisi ise Çok Eski Adıyladır Sözlüğü'nü yayımladı.
Edip CANSEVER ( 1928 - 1986 )
1928 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi'ni bitirdi. Yüksek Ticaret Okulu'ndan ayrılıp ticaret hayatına atıldı. 1950 yılından ölümüne dek Kapalıçarşı'da antikacılık yaptı. Nokta adında bir dergi çıkardı. İlk şiirlerinde büyük şehirde varlıklı bir delikanlının yaşama sevincini, tatlı avareliklerini dile getirdi. 1950'lerden sonra varoluşçuluk akımı etkisinde, kişinin sınırlı, tekdüze dünya kargaşasında yerini araştıran ve düşünce payı ağır basan şiire geçti. Bu yönelişiyle de ikinci Yeni şiirinin öncülerinden biri oldu. 1986 yılında öldü.
Enis BATUR ( 1952 - - )
Enis Batur, 28 Haziran 1952'de Eskişehir'de doğdu. İlk yazısı 1970'de, ilk kitapları 1973'te yayımlandı. M.E.B. Yayın Dairesi başkanlığını (1979-1980), Milliyet'in kültür servisi ve yan yayınlar yöneticiliğini (1983-1984), Milliyet Büyük Ansiklopedi'nin (1986) ve Dönemli Yayıncılık'ın genel yayın yönetmenliğini (1987-1988) yaptı; 1988'den beri Yapı Kredi Yayınları'nda çalışıyor.
Yazı, Oluşum, MEB, Tan, Gergedan, Şehir, Sanat Dünyamız, Kitap-lık, Cogito, Arredemento Dekorasyon, Fol gibi dergilerin hazırlanışında sorumluluklar üstlendi; Remzi Kitabevi'nin (1990-1993), TRT'deki "Okudukça" programının (1994-1999) yayın danışmanlığını yaptı; Açık Radyo'nun kuruluşuna katkıda bulundu ve "Şifa, Şifre, Deşifre" programını gerçekleştirdi; UNESCO'nun "Göreme'den İstanbul'a kültür mirasımız" kampanyasını (1984) yönetti, Cumhuriyet, Milliyet, Dünya, Aydınlık gazetelerinde, Yeni Gündem, P-Eki, Express, 2000'e Doğru dergilerinde 1978-1998 arası düzenli haftalık yazılar yazdı; yurtdışındaki çeşitli dergilerde ürünleri yayımlandı: Poesia, Il Ebbro Quaterno, Letters Internationales, Quarterly West, Tabaccaria, Podium, Kelk, Connaissance des Arts, Talismen, Didale.
Şiirleriyle Cemal Süreya, Altın Portakal, Sibilla Aleramo ödüllerini, denemeleriyle TDK ödülünü kazandı.
Kitaplarından Opera üzerine Ahmet Oktay'ın kitabı İsrafil'in Sûru ve bir sempozyumun bildirilerini biraraya getiren Opera Odağında Enis Batur Şiiri, yapıtları üzerine yazılmış yazılardan bir seçmeyi derleyen "Otuz Kuş Bakışı", Hatice Aynur'un hazırladığı Enis Batur Bibliyografyası 1970-1995 ve Cem Akaş'ın Belkienisbatur'u hakkındaki başlıca kaynaklardır.
Batur, Galatasaray Üniversitesi'nde ders veriyor.
-F-
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL ( 1898 - 1973 )
18 Mayıs 1898 yılında İstanbul'da doğdu. 8 Kasım 1973'te Akdeniz'de seyreden Samsun gemisinde yaşamını yitirdi. Türk şiirinde "hecenin 5 şairi" diye bilinen şairlerden biridir. Bir süre Tıp Fakültesi'nde öğrenim gördü. Kayseri, İstanbul ve Ankara'da uzun yıllar öğretmenlik yaptı. İstanbul'dan milletvekili seçildi (1946-1950). 27 Mayıs 1960'tan sonra bir süre Yassıada'da tutuklu kaldı.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA ( 1914 - - )
İstanbul'da doğdu. Harp Okulu'nu bitirdi. On beş yıl görev yaptıktan sonra ordudan ayrıldı. Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettişliği yaptı.
Dağlarca, kendisinin konularına göre ayrı yaklaşımlar, bağımsızlık savaşı, toplum, karşı duvar dergileri, yeryüzü, uzay, çocuklarda, diye yedi bölüme ayırdığı yapıtlarında şunları dile getirir, Çocuk duygularından, çevresinden başlayarak evrene ve tanrıya kadar uzanan duyarlık, toplumsal boyutlu duygu ve düşünceler, sömürgenliğe karşı yeryüzü yurttaşlığı, destansı söyleyişli ulusal duyarlık ve övünç, çocuklarla ilgili temalar.
Bütün bu yeni bakış, arayış ve deyişlerle, değişik duyarlığı ve içtenliğiyle adını 'Yirminci Yüzyıl Türk Edebiyatı Tarihi'nin doruğuna yazdıracak olan Dağlarca, özgün ve ölümsüz bir şair olarak yaşayacaktır.
Fıkret Demırağ (1940-..)
Kıbrıs-Lefke'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü bitirdi. Kıbrıs'ta Türkçe öğretmeni olarak çalıştı. Şiirleri, Kıbrıs'ta ve Türkiye'de yayımlanan dergilerde yayımlandı. Şiir kitapları: Tutku, İkinin Yaşamı, Esperanza, Açar Yörüngeler Çiçeği, Aşkımızın Şarkıları, Kısa Şiirler Durağı, Ötme Keklik Ölürüm, Dayan Yüreğim, Umut ve Dehşet Çağından Şiirler, Dinle Şarkımı,, Akdenizli Şiirler ve Aşk Sözleri, Adıyla Yaralı, Rüzgârda Ozan Türküleri, Hüzün Ana, Limnidi Ateşinden Bugüne, Seçme Şiirler, Sırı Dökülmüş Kökayna ve Yalnızlık, Gece Müziği...
Ferıt Edgü (1936-...)
İstanbul'da doğdu. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünde okudu. Öğrenimini Paris'te sürdürdü. 1977'den bu yana İstanbul'da Ada Yayınları'nı yönetiyor. Edebiyata şiirle başladı. Öyküleriyle ün yaptı. Denemeler yazdı. Tek şiir kitabı Ah Min-el Aşk adını taşıyor.
Faruk Uysal (1955 -...)
1955’te Antalya/Korkuteli’nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Korkuteli ile Antalya’da (1973), yüksek öğrenimini Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Yönetimi Bölümü’nde tamamladı (1980). 1982 yılında Maliye Bakanlığı’nda çalışmaya başlayan Faruk Uysal, 1996’da Western Illınois University’de (A.B.D.) master yaptı. Halem Maliye Bakanlığı’nda çalışmaktadır. Şiirlerini, Beyaz Yürüyüş (1998), Kayıp Konuşmacı (2000) adlı kitaplarında topladı.
-G-
Gülten Akin (1933-...)
Yozgat'ta doğdu. A.Ü. Hukuk Fakültesi mezunu. Çeşitli yerlerde öğretmenlik ve avukatlık yaptı. Türk Dil Kurumu'nda çalıştı. Çeşitli dergilerde yazdı. Şiir dalında ödüller aldı. Şiir kitapları; Rüzgâr Saati, Kestim Kara Saçlarımı, Sığda, Kırmızı Karanfil, Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı, Ağıtlar ve Türküler, Seyran Destanı, ilahiler, Sevda Kalıcıdır, Seyran (Bütün Şiirleri) adlarını taşımaktadır.
Güngör Gençay(1934-...)
İstanbul'da doğdu. Askeri lisede bir süre okudu. işportacılık, öğretmenlik, memurluk, gazetecilik yaptı. Gerçek Sanat dergisini çıkaran grup arasında yeraldı ve derginin yayın yönetmenliğini yaptı. Şiir ve yazıları çeşitli gazete ve dergilerde yayımlandı. Şiir kitapları şunlardır: Sabah Rıhtımı, Oğul, Balıklar Ovası, Dövülü Yürek, Vurgunsuz Sabahlara Uyanmak.
-H-
Hakan Sürsal , (1963-...)
1963’te Ankara’da doğdu. Bir yıl botanik eğitimi aldıktan sonra İstanbul’a gelerek İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisi bölümünden mezun oldu. Edebiyat hayatına, lise yıllarında yazdığı deneme ve şiirlerle başladı. Dil felsefesi ve sosyoloji üzerine çalışmalar yaptı. Amatör olarak kolaj ve fotoğraf çalışmaları bulunuyor. İlk şiirlerini “is’tas’yön” (2005) adlı kitabında topladı.
Hılmı Yavuz (1936-...)
İstanbul'da doğdu. Bir süre Ankara Hukuk Fakültesi'nde okudu. İngiltere'de BBC Radyosu Türkçe Yayınlar bölümünde çalıştı. Londra Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Çeşitli ansiklopedilerde ve yayınevlerinde çalıştı. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yaptı. Başlıca şiir kitapları; Bakış Kuşu, Bedrettin Üzerine Şiirler, Doğu Şiirleri, Yaz Şiirleri, Gizemli Şiirler, Zaman Şiirleri, Hüzün ki En Çok Yakışandır Bize (Toplu şiirleri), Ayna Şiirleri ve Çöl Şiirleri'dir.
Hıcabı Kirlangiç (1966-...)
Amasya'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladı. A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Aynı bölümde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Şiire Aylık Dergi'de başladı, çeşitli dergilerde yayımlamayı sürdürdü. İlk şiir kitabı, Hayret Makamında adını taşımaktadır.
Hüseyın Yurttaş (1946-...)
Foça'da doğdu. Edirne İlköğretmen Okulu'nu bitirdi. Çeşitli yerlerde köy öğretmenliği yaptı. Şiir ve yazıları Dönemeç dergisinde yayımlandı. Çeşitli ödüller aldı. Kitapları; İlk İşim Uyanmak, Gelincik Günleri, Uzun Yollar Yolcusu, Uzunçalar, Sanayi Çarşısı, Gecede Kanat Sesleri, Çürüme, Kod Adı: Mansur, Kirli Tarih, Sevgiden Ötesi Cehennem, Yirminci Yüzyıl Ağıtları adını taşımaktadır.
Hüseyın K. Ece (1958 - )
Hüseyin K. Ece, 1 Ocak 1958 tarihinde Gümüşhane’de doğdu. Gümüşhane İmam-Hatip Okulu’nu (1973), Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi’ni bitirdi (1978). Bir süre Eskişehir’de öğretmenlik yaptıktan sonra Holanda’ya giderek serbest çalışmaya başladı (1985). Halen Hollanda’da bulunan Hüseyin K. Ece, şiirlerini “Amsterdam Akşamları” adlı kitabında topladı.
Hasan Âlı Yücel (1897-1961)
İstanbul'da doğdu. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. İzmir ve İstanbul'da edebiyat ve felsefe öğretmenliği, müfettişlik, genel müdürlük, İzmir milletvekilliği ve Milli Eğitim Bakanlığı (1938-1946) yaptı. iş Bankası Kültür Yayınları'nı yönetti. Bakanlığı döneminde Köy Enstitüleri kuruldu ve dünya klasikleri Türkçe'ye çevrildi. Şiirlerini önce aruzla, sonra heceyle yazdı. Çeşitli gazete ve dergilerde şiirleri, fıkra, makale ve incelemeleri yayımlandı. Şiirleri, Dönen Ses, Sizin için, Dinle Benden ve Allah Bir adlı kitaplarında toplandı.
Hasan Alı Kasir (1953-2000)
Hasan Ali Kasır, 11 Temmuz 1953 tarihinde Elazığ/Genç`te doğdu, İlk ve ortaöğrenimini Elazığ`da (1970), Yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Dil ve tarih Coğrafya Fakültesi`nde tamamladı (1975). Murakıplık, ve çeşitli liselerde edebiyat öğretmenliği yapan Kasır, 1986 yılında Yardımcı Prodüktör olarak TRT`ye geçti; Erzurum ve Mersin`de prodüktör olarak çalıştı. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü`nde Sabri Divanı üzerine Yüksek Lisansını ve aynı yerdeki bilimsel edebi çalışmalarıyla doktorasını tamamlayan Hasan Ali Kasır şiirlerini Delal (1991) ve Yorgun İkindiler adlı kitaplarında topladı. 31 Ağustos 2000 tarihinde Mersin`de geçirdiği trafik kazasında vefat Hasan Ali Kasır, güldesteler ve halk edebiyatından derlemeleriyle yerli şiir araştırma ve kayıtlarına verdiği emekleriyle de tanınıyordu.
Hasan Akay (1957-...)
İzmit-Bahçecik'te doğdu. İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü'nü bitirdi. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi İngiliz Filolojisi'nde iki yıl okudu. Aynı fakültenin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Yeni Türk Edebiyatı alanında doktorasını tamamladı. Lise ve yüksek okullarda öğretmenlik yaptı. TDV İslâm Ansiklopedisi'nde çalıştı. Hâlen M.S.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Çeşitli edebiyat dergilerinde yazdı. Şairin, Gökkuşağı Alnım, Ay Dervişleri, Savaş Görmüş Çocukların Şiiri adlı kitapları yayımlanmıştır.
-I-İ-J-
İlhan BERK (1918-... )
1918 yılında Manisa'da doğdu. Balıkesir Necatibey İlköğretmen Okulu'nu ve Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Bölümü'nü bitirdi.
Bir süre öğretmenlik yaptı (1945-55). Ankara'da Ziraat Bankası Yayın Bürosu'nda çevirmenlik yaptı (1956-1969) ve emekliye ayrıldı. Kendini şiire ve yazıları verdi. Başlangıcından bugüne, yazdığı şiirlerle hep "günümüzün en ilginç ve en genç" şairlerinden biridir. İlk yazıları, ilk şiir kitabı Güneşi Yakanların Selâmı (1935)'nı da yayımlayan Manisa Halkevi dergisinde çıktı. Destansı yönünün ağır bastığı, adeta bir Türk Walt Whitman'ı olarak adlandırıldığı dönemde İstanbul 1939-47 (1947), Günaydın Yeryüzü (1952), Türkiye Şarkısı (1953) ve Köroğlu (1955)'nu yayımlamıştı. Sonrası, İkinci Yeni'den eski şiirimize, kendi Atlası'nı kurmaktan düzyazı şiirlere, aforizmalarından harfleri, nesneleri ve semtleri sevmeye dek genişleyen çok kollu bir şiir ırmağı.
İsmet ÖZEL (1944-... )
19 Eylül 1944 tarihinde Kayseri'de doğdu. Ankara'da Gazi Lisesi'ni bitirdi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrenimini yarım bıraktı, Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda Fransızca okutmanı olarak çalışıyor, yazarlık yapıyor.
Ataol Behramoğlu ile birlikte Halkın Dostları dergisini kurdu ve yönetti. Şiirleri Devinim 60, Diriliş, Dönem, Papirüs, Şiir Sanatı, Türk Dili, Yeni Dergi gibi dergilerde çıktı. İkinci Yeni esintisiyle başlayan şiir serüveninde, 1960'lı-1970'li yıllarda toplumcu şiirin unutulmaz şiirlerini yazdı; 1974'ten sonra mistik bir yöneliş içinde oldu; şiirleri atak, coşkulu, hırçın dizeler ve çarpıcı imgelerle örülüdür.
İzzet GÖLDELİ (1948-... )
1948'de İzmir'de doğdu. 1975'de Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü'nden mezun oldu. 1974-1997 arasında TRT'de haber ve program spikeri, 1977-1985 arasında KTÜ Mimarlık Bölümü'nde öğretim elemanı olarak görev yaptı.
1984'te mimari tasarım teorileri bilim dalında "doktor" unvanı aldı. Yazın ve mimarlık alanındaki çalışmalarını 1985'ten bu yana Avustralya'da sürdürüyor. Yazıları Türkiye, Avustralya ve İsveç'te çeşitli dergi, gazete ve antolojilerde, radyo ve televizyon programlarında yayımlandı.
İbrahim Sadri (1963-... )
İstanbul'da doğan şair, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. İstanbul Üniversitesi işletme Fakültesi'nde okuduktan sonra, Yedi yıl tiyatroyla uğraştı. Turnelere çıkarak, Anadolu'yu yakından tanıma imkânı buldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Radyo ve televizyonlarda programcılık ve sunuculuk yaptı. Halen bir özel televizyonda program yapmaktadır. Şiir ve tiyatro kasetleri de bulunan şairin, şiir kitaplari da mevcuttur.
"Adam Gibi" İbrahim Sadri'nin 1988'den beri devam ettirdiği şiir- kaset serüveninin altıncısı ve kendinden en çok söz ettireni oldu. Aslında kendini bir şair gibi görmüyor ama şiirleri var ve bu şiirlerini yıllardır okuyor. Kendisinin iyi bir şiir okuyucusu olduğunu söylüyor. Eski kasetlerinde de her zaman alışık olduğumuz 'fondaki müzik', 'Adam Gibi'de oldukça fonksiyonel olarak yer alıyor.
İbrahim Sadri'nin şiirleri belli bir dönemin ruh yapısını eleveriyor sanki.. Bunlar, 60'lı yıllarda doğan, 70'li ve 80'li yılların kargaşa ile sükun arasında aykırı yaşam biçimlerini idrak eden gençlerin birebir karşılık bulabilecekleri metinler. İbrahim Sadri bu dönemin kuşağına ve yaşadıklarına tanıklık etmek istiyor.
İbrahim Sadri tiyatrocu, şair, mizahçı, televizyoncu, stand-upçı vesaire. Ama o kendisini "tiyatrocu" olarak görüyor. Tiyatroyu bırakmasını ise tiyatronun kurumsallaşmamış olmasına ve ekmek kapısı olarak yeterli olmamasına bağlıyor.
-K-
Küçük İskender (1964-...)
İstanbul'da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdi. Beş yıl tıp, üç yıl da sosyoloji öğrenimi gördü. Edebiyat dergilerinde şiir ve yazıları yayımlandı. Şiirlerini, Gözlerim Sığmıyor Yüzüme, Erotika, Yirmi5April, Periler Ölürken Özür Diler adlı kitaplarda topladı.
Kemal Paşazâde (1469-1534)
Tokat'ta doğdu. İbn-i Kemal olarak da tanınan şairin ası adı Ahmed Şemseddin'dir. İyi bir öğrenim gördü. Edirne, Üsküp ve İstanbul medreselerinde müderrislik yaptı. Anadolu kazaskerliği ve Şeyhülislâmlık görevlerinde bulundu. Tarih, dil, edebiyat ve İslâmî konularda 209 eser yazdı. Şairin, Dîvân'ı ve Yusuf u Züleyha adlı bir mesnevisi vardır.
Kemal Özer (1935-...)
İstanbul'da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi'ni bitirdi. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde bir süre okudu. Kitapçılık ve yayıncılık yaptı. Varlık dergisi genel yayın danışmanlığı görevinde bulundu. Şiir Sanatı adlı aylık şiir dergisini çıkardı. İkinci Yeni şairleri arasında yeraldı. Şiir kitapları: Gül Yordamı, Ölü Bir Yaz, Tutsak Kan, kavganın Yüreği, Yaşadığımız Günlerin Şiirleri, Sen de Katılmalısın Yaşamı Savunmaya, Geceye Karşı Söylenmiştir, Kimlikleriniz Lütfen, Araya Giren Görüntüler, Çağdaş ve Boyun Eğmeyen (seçmeler), Sınırlamıyor Beni Sevda, İnsan Yüzünün Tarihinden Bir Cümle, Bir Adı Gurbet, Oğulları Öldürülen Analar
Karacaoğlan (1606?-1679?)
Hayatı hakkında fazla bilgimiz yoktur. Şiirlerinden, Güneydoğu Anadolu'da yaşadığı sanılmaktadır. Sazşiirinin geleneğe uygun en güzel örneklerini vermiş bir ozandır. Aşk, tabiat, gurbet, yurt güzellikleri, şairin en çok işlediği temalardır. Şair, şiirlerinde göçebe Türkmen aşiretlerinin günlük hayatlarından kesitler de vermektedir. Şiirleri üzerine birçok çalışma yapılmıştır.
Kâmıl Aydoğan (1956-...)
Kahramanmaraş'ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladı. Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü bitirdi. Çeşitli liselerde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Şiir ve yazıları Edebiyat, Mavera, Yedi iklim, ilim ve Sanat, Kayıtlar gibi dergilerde yayımlandı. ikindi Yazıları dergisini kurdu ve üç yıl yönetti. Şairin Yük adlı bir şiir kitabı bulunmaktadır...
Kadi Burhaneddın (1344-1398)
Kayseri'de doğdu. Asıl adı Burhaneddin Ahmed'dir. Babası, zamanın Kayseri kadısıdır. İlköğrenimini babasından aldı. Babasıyla birlikte gittiği Mısır'da İslâmî ilimler, astronomi ve tıp öğrenimi gördü. 19 yaşında hacca gitti. Babasının yerine Kayseri kadılığına getirildi. Kayseri'de hüküm süren Eretnaoğullarına vezirlik yaptı. Sivas'ta sultanlığını ilan etti. 18 yıl hükümdarlık yaptı. Akkoyunlular'la giriştiği mücadelede pusuya düşürülerek Sivas surları önünde başı kesilerek öldürüldü. Azerî lehçesiyle yazdığı şiirlerinin toplandığı Dîvân'ı Türk Dil Kurumu tarafından bastırıldı (1944).
Kadır Karaman (1956-... )
Kadir Karaman, 1956 yılında Sivas ilinin, Şarkışla ilçesine bağlı, Cemel beldesinde doğdu. 1979 yılında, Üniversiteyi inşaat Mühendisi olarak bitirdi. Şiirleri çeşitli dergi ve gazetelerde ve web sitelerinde yayınlanmış, ve yayınlanmaya devam ediyor. Bazı şiirleri de bestelenmiştir. İlk kitabı olan “Kanıma Cemre Düştü” 1997 yılında, İkinci kitabı olan “Göçmen Kuşlar Dönmedi” 2001 yılında Kayseri’de yayınlanmıştır
Karahan YILMAZ (1958-... )
10 haziran 1958 yilinda avanos'ta ( Nevsehir) dogdu.. Ilk orta ve lise egitimini degisik il ve ilçelerde tamamladi.. Ankara (A.I.T.I.A) Üniversitesinde kisa bir süre memurluk yaptiktan sonra kasim 1979 yilinda Fransa'ya yerlesti.. 1989 yilinda iki dilli (türkçe-fransizca) kültür ve edebiyat dergisi olan "Olusum"u kurarak 4 yil süreyle yayin yönetmenligini üstlendi.. Siirleri çesitli dergi ve antolojilerde yayinlanan sairin, bugüne kadar yayinlanmis 3 adet türkçe, bir adette fransizca olmak üzere 4 adet siir kitabi bulunmaktadir.. Son çikacak kitabi "yalnizligin öte yakasi" adini tasimaktadir..
Halen Fransa'da yasayan ve bir kültür merkezinin yöneticiligini yapan sair, evli ve iki çocuk babasidir... K.Yilmaz'in siirleri Hasan Yükselir, Onur Akin, Zafer Gündogdu, Haluk Özkan gibi taninmis sanatçilar tarafindan bestelenip yorumlandi..
-L-
.
.
.
.
-M- M. Atılla Maraş (1949-...)
Şanlıurfa'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladı. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ni bitirdi (1971). Çeşitli kurumlarda öğretmenlik, mühendislik ve yöneticilik yaptı. Halen Türkiye Ziraî Donatım Kurumu'nda bir üst düzey yönetici olarak çalışmakta ve Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanlığı yapmaktadır. Balıklı Göl ve Adımlar dergilerinin kurucuları arasında yeraldı. Şiirleri, çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı. Ödüller kazandı. Yurt dışında düzenlenen çeşitli şiir toplantılarına Türkiye'yi temsilen katıldı. Doğudan Batıdan Ortadoğudan, Şehrayin, Aney, Zor Sözler ve Merhaba Ey Hüzün adlı şiir kitapları bulunmaktadır.
M. Hanıfı İspırlı (1966-...)
Erzurum'da doğdu. Erzincan Meslek Yüksekokulu'nu bitirdi. Bir süre Erzurum mahalli basınında köşe yazarlığı ve muhabirlik yaptı. Palandöken dergisini çıkardı. Halen Erzurum'da öğretmen olarak çalışmaktadır. Şiirle birlikte roman ve hikâye çalışmalarını da sürdürmektedir. Bir mahalli gazetede köşe yazarlığı yapmaktadır. İlk şiir kitabı, Bir Bardak Suda Kurulan Hayal adıyla basıldı.
Mehmet Akıf Ersoy (1877 - 1936)
Mehmet Akif 1877 yılında İstanbul'da doğdu. Asıl adı Mehmet Ragif ‘tir. İlk öğrenimine Emir Buhâri Mahalle Mektebinde başladı. İlk ve orta öğrenimden sonra Mülkiye Mektebine devam etti. Babasının vefâtı ve evlerinin yanması üzerine mülkiyeyi bırakıp Baytar Mektebini birincilikle bitirdi. Babasından Arapça dersleri aldı; öğrenimi boyunca yabancı dil derslerine ilgi duydu. Fransızca ve Farsça öğrendi. Zirâat nezâretinde baytar olarak çalıştı (1893). Üç dört sene Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da bulaşıcı hayvan hastalıkları tedâvisi için bulundu. Memuriyetinin yanında Ziraat Mektebinde ve Dârulfünûn'da edebiyat dersleri verdi. 1913’te memurluktan ayrıldı. Şiirleri, 1908'den itibaren Sırât-ı Müstakîm'de yayınlandı. 1920 târihinde Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisine seçildi. 17 Şubat 1921 tarihinde yazdığı İstiklal Marşı, 12 Mart 1921’de Meclis tarafından Milli Marş olarak kabul edildi. Mısır Üniversitesinde Türkçe dersleri verdi (1926). Siroz hastalığına yakalandı; hastalığının önemini anlayamadı, hava değişimiyle geçeceğini zannetti; Lübnan'a gitti, Antakya'ya uğrayıp (1936) tekrar Mısır'a döndü. Hastalığı ilerleyince İstanbul'a döndü; tedavi gördüyse de iyileşemedi, 27 Aralık 1936’da vefat etti; Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi. Şiirlerini “Safahat” adlı kitabında topladı.
Melıh Cevdet Anday (1915-...)
İstanbul'da doğdu. Ankara Gazi Lisesi'nden mezun oldu. Millî Eğitim Bakanlığı'nda çeşitli memuriyetlerde bulundu. Gazetecilik ve İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro bölümünde öğretmenlik yaptı. Buradan emekli oldu. Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlandı. Orhan Veli ve Oktay Rıfat'la birlikte Garip kitabını çıkararak bu akımın öncülerinden biri oldu. Şiirden başka deneme, roman, oyun, gezi gibi türlerde eserler verdi. Çeviriler yaptı. Çeşitli ödüller kazandı. Şiir kitapları; Rahatı Kaçan Ağaç, Telgrafhane, Yanyana, Masal, Kolları Bağlı Odysseus, Göçebe Denizin Üstünde, Teknenin Ölümü, Yaşarken, Ölümsüzlük Ardında Gılgamış, Tanıdık Dünya, Güneşte, Yağmurun Altında adlarını taşımaktadır. Şairin "Toplu Şiirleri", Adam Yayınları tarafından iki cilt halinde yayımlandı.
Müştehır Karakaya (1962-...)
Muş-Bulanık'ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini çeşitli illerde okuyarak tamamladı. AÖF iktisat Bölümünde okudu. Ailece İstanbul'a taşındılar. Gazetecilik yaptı. Sanat-Edebiyat ve kültür dergilerinde çalıştı ve yazdı. Mavera ve Dava dergilerinin yazı işleri müdürlüğünde bulundu. Bir grup arkadaşıyla birlikte Kardelen dergisini çıkardı. Ödüller aldı. 1994 yılında Van'a yerleşti. Burada Hazan dergisini çıkarmakta ve Van Belediyesi'nde çalışmaktadır. Roman, deneme, hikâye ve şiir türlerinde yazdı. Şairin şiir kitapları şunlardır: Kuşan Ey Yürek, Kerbelâ Ey Kerbelâ, Oralarda Bir Yerde Yüreğimi Bırakıp Gelmiştim, Sayha, Ebced ve Epopeler, Van Şiirinden Seçmeler, Kır Çiçeklerinin Ağıtı...
Murathan Mungan (1955-...)
21 Nisan 1955 tarihinde Istanbul’da dogdu. Ortaögrenimini Mardin’de yaptiktan sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Cografya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. Devlet Tiyatrolarinda ve Sehir Tiyatrosu’nda dramaturg olarak çalisti. Çesitli dergi ve gazetelerde siirleri, öyküleri ve tiyatro üzerine yazilari yayinlandi. Istanbul’da yasiyor. Oyunlari, öyküleri ve siirlerini yazmayi sürdürüyor
Aşık Mahsuni ŞERİF (1939 - 2002)
1939 yilinda Kahramanmaras Afsin ilçesine bagli Berçenek köyünde dogdu, 1956 yilinda Ankara Ordu Donatim Teknik Okulu’nu bitirdikten sonra, Kuleli Askeri Lisesi’nden ayrilan ozan, 1989-1991 yillari arasinda Halk Ozanlari Dernegi Genel Baskanligi’ni yürüttü.
Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Merkez Disiplin Kurulu Baskanligi, Haci Bektasi Veli Anadolu Kültür Vakfi Yönetim Kurulu üyeligi ve Ozan-Der Onur Kurulu Baskanligi’ni da yapti.
Evli ve 8 çocuk sahibi olan Mahzuni Serif’in, 400’e yakin plak, 50’den fazla kaset ve 9 adet yayinlanmis kitabi bulunuyor.
Mayıs 2002 yılında geçirdigi kalp rahatsızlığı nedeniyle, tedavi gördügü Almanyada vefat etti..
Mustafa Özçelık (1954-...)
Eskişehir-Günyüzü doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Eskişehir'de yaptı. Bursa Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü mezunu. Ortaokul ve liselerde öğretmenlik yaptı. Çeşitli dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Çocuk edebiyatı ile de ilgilendi. "Gülçocuk" dergisinin yayın kurulunda görev yaptı. Bu dergide çocuk şiirleri, hikâye ve masallar yayımladı. Şairin, ifşâ, Güle Yağmura ve Bahara Selâm, Serenat, Dünyanın Tenhasında, Diriliş Türküsü, Güneş ve Ayna adlı şiir kitapları bulunmaktadır.
Mustafa Oğuz (1969-... )
1969 Erdemli – Limonlu’da doğdu. 9 Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Kırkikindi Dergisinin yayın ekibinde yer adlı. 5 yıl yurtiçinde, 7 yılı yurtdışında ( Ahmet Yesevi ve Uluslararası Doğu Üniversitesi’nde) eğitimci olarak çalıştı. Bölge ile ilgili araştırmalar yaptı. Halen öğretmen olarak çalışmaktadır. Yazı ve şiirlerini Zaman gazetesinde, Yedi iklim, Dergah, Kayıtlar, Kırkikindi, İkindiyazıları, Kardelen, Dergibi ve Yitik Düşler dergilerinde yayımlayan Mehmet Oğuz, şiirlerini Gül Çağıran Çocuk (1991), Şehrin Hakimi (1992) adlı kitaplarında topladı.
Muhsın İlyas Subaşi (1942-...)
Şarkışla'da doğdu. İlköğrenimini doğduğu yerde, orta öğrenimini Kayseri'de tamamladı. Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsü mezunu. Gazetecilik ve öğretmenlik yaptı. Emekli oldu. Halen Kayseri'de gazetecilik yapmaktadır. Bir grup arkadaşıyla birlikte Kayseri'de Küçük Dergi'yi çıkardı ve yönetti. Çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Şiir kitapları; Vuslat Türküsü, Aydınlığın Gözleri, Bu Yüreğin Ülkesinde, Sevgi Donanması, Deryadil ve Sevdakâr adlarını taşımaktadır.
Muallım Nacı (1850-1893)
İstanbul'da doğdu. Asıl adı Ömer'dir. Babasının ölümü üzerine dayısının yanına Varna'ya gitti. Orada medrese öğrenimi gördü. Varna Rüştiyesi'nde öğretmenlik yaptı. Sait Paşa'nın özel kâtibi olarak Rumeli ve Anadolu'nun birçok kentini dolaştı. İstanbul'a geldi. Memuriyetten istifa etti. Tercüman-ı Hakikat gazetesinde edebiyat sayfasını yönetmeye başladı. Başka gazetelerde çalıştı. Galatasaray Lisesi ve Mekteb-i Hukuk'ta edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. Yaşadığı dönemde, Recaizade Ekrem ekolüne karşı klasik edebiyatı savundu. Aruzu ustalıkla kullandı. Servet-i Fünûncuları etkiledi. Şiirinin yanında edebiyat tarihi ve sözlük çalışmalarıyla da ilgi çekti. Terkib-i Bend-i Muallim Naci, Ateşpare, Şerare, Fürûzan ve Yadigâr-ı Naci adlı şiir kitapları vardır.
Metın Önal Mengüşoğlu (1947-...)
Elâzığ'da doğdu. Babasının memuriyeti nedeniyle, ilk ve orta öğrenimini, çeşitli il ve ilçelerde yapmak zorunda kaldı. Liseyi Malatya'da bitirdi. Burada Çile adlı bir dergi çıkardı. İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. Bursa'ya yerleşti ve burada ticaretle uğraşmaktadır. Çeşitli dergilerde yazdı. Öykü, roman ve düşünce kitapları yayımladı. Şiir kitapları ise, Ben Asyalı Bir Ozan, Çamurlu Bir Irmak, Hayatımın Bahanesi ve Sevda Söze Dönüşmez adlarını taşımaktadır.
-N-
Nazım Hikmet RAN( 1902 - 1963)
1902'de Selanik'te doğdu. Heybeliada Harbiye Mektebi'ni bitirdi. Hamidiye Kruvazörü güverte subayı iken, sağlık nedeniyle askerlikten çıkarıldı. Bolu'da bir süre öğretmenlik yaptı. Daha sonra Trabzon üzerinden Batum'a, oradan da Moskova'ya geçti. Kutv Üniversitesi'nde ekonomi politik öğrenimi gördü. 1924'te yurda döndü. Aydınlık Gazetesi'nde yayınlanan yazı ve şiirleri nedeniyle 15 yıl hapsi istenince Moskova'ya kaçtı. 1928'de çıkarılan Af Kanunu'ndan yararlanıp tekrar yurda döndü. Resimli Ay Dergisi'nde çalışmaya başladı. 1932'de yeniden 4 yıl hapse mahkum oldu. Bu kez, Cumhuriyet'in 10. Yılı nedeniyle çıkarılan aftan yararlandı. Gazetecilik yaptı, film stüdyolarında çalıştı. 1938'de Harp Okulu'ndaki aramalarda ele geçen şiir ve kitapları nedeniyle "orduyu kışkırtmakla" suçlandı ve 28 yıl 4 aya hüküm giydi. Çankırı ve Bursa cezaevlerinde yattı. 1950'de özgürlüğüne kavuştu. Ama sürekli izlenmekten kurtulamadı. Askere alınması kararı çıkınca tekrar Moskova'ya kaçtı. 25 Temmuz 1951'de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı. O da Polonya uyruğuna geçti. 1963'te öldü. Moskova'da toprağa verildi....
Necati CUMALI (1921 - 2001)
1921 yılında Florina'da (Yunanistan) doğdu, 10 Ocak 2001 tarihinde İstanbul'da öldü.
1941 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1945-1948 yılları arasında Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nde çalıştı. 1950-1957 yılları arasında İzmir ve Urla'da avukatlık yaptı. 1957-1959 yılları arasında Paris Basın Ataşeliği'nde memurluk görevinde bulundu.
1963-1965 arasında eşinin Dışişleri'ndeki görevi nedeniyle İsrail'de ve Paris'te yaşadı. Yurda döndükten sonra İstanbul'a yerleşti. Ve yaşamını burada tamamladı.
Necıp Fazil Kisakürek (1905-1983)
İstanbul'da doğdu. K.Maraşlı bir ailenin çocuğudur. İlk ve orta öğrenimini Fransız ve Amerikan kolejleri ile Bahriye Mektebi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitirdi. Fransa'ya gönderildi. Sorbonne'da felsefe okudu. Yurda döndükten sonra çeşitli kuruluşlarda memurluk, yöneticilik ve öğretmenlik yaptı. 1944'ten sonra sadece fikir ve sanat çalışmalarıyla ilgilendi. Annesinin arzusu üzerine şiire on yedi yaşında başladı. Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi adlı şiir kitaplarıyla şöhret yaptı. Bohem bir hayat yaşadı. Nakşibendi şeyhi Abdülhakim Arvasi'yle tanışması, onun hayatını tamamen değiştirdi. Sanat anlayışında değişmeler oldu. Yeni bir inanç ve ahlâk anlayışını benimsedi ve eserlerine yansıttı. Önce Ağaç (17 sayı) ve arkasından da Büyük Doğu dergisini çıkardı. Büyük Doğu dergisinde çıkan haber, yazı ve yorumlarından dolayı birçok kez hakkında dava açıldı, dergisi toplatıldı, mahkumiyet giydi ve hapis yattı. Büyük Doğu'nun çıkmadığı zamanlarda günlük gazetelerde fıkralar yazdı, eserlerini tefrika ettirdi. Çağdaş Türk şiirinin en büyük şairlerinden biri sayıldı. Kendisine Sultanü'ş-Şuârâ (şairler sultanı) unvanı verildi. Eserleriyle birçok ödül aldı. Türkiye'de İslâmî edebiyat, sanat, fikir ve siyasetin gelişmesine önderlik yaptı; eserleriyle de katkıda bulundu. Şiirleri, son şekilleriyle iki kitapta toplandı: Çile ve Esselâm.
Nıhat Behram (1946-...)
Kars'ta doğdu. Haydarpaşa Lisesi'ni bitirdi. Bir süre Gazetecilik Yüksek Okulu'na devam etti. Siyasal eylemlere karıştığı iddiasıyla tutuklandı. Böylece yükseköğrenimini tamamlayamadı. Vatan Gazetesi ve Güney Yayınları'nda çalıştı. Halkın Dostları ve Güney dergilerini çıkaran kadro içerisinde yeraldı. 12 Mart döneminde tutuklandı ve iki yıl tutuklu kaldı. Ağabeyi Ataol Behramoğlu ile Militan dergisini çıkardı (1975-76). Şiir ve yazıları çeşitli dergilerde yayımlandı. 12 Eylül 1980 hareketi sonrasında yurtdışına gitti. Hakkında açılmış davadan dolayı "yurda dön" çağrısı yapıldı. Bu çağrıya uymadığı için vatandaşlıktan çıkarıldı. Ancak 1996 yılında yurda döndü. Şairin Hayatımız Üzerine Şiirler, Fırtınayla Denenmiş Arkadaşlıklar, Dövüşe Dövüşe Yürünecek, Hayatı Tutuşturan Acılar, Irmak Boylarında Turaç Sesleriyle, Savrulmuş Bir Ömrün Günlerinde, Militan, Ay Işığında Yana Yana, Yine de Gülümseyerek ve Cenk Çeşitlemesi adlı kitaplarında yer alan toplu şiirleri Yalın Yürek adı altında yayımlandı (1998).
Nahıt Ulvı Akgün (1918-...)
Milâs'ta doğdu. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Çeşitli liselerde öğretmenlik yaptı. Emekli oldu. Çeşitli dergilerde yazdı. Türkiye'de ilk kez "sesli şiir sergisi" açtı. Şiirlerini, Birisi, Karanlıkta Bir Ağaç, Gerçek Düş, Evren Türküsü, Ağaçlar Uyanınca, Eksilen Gökyüzü, Güneş Açınca adlı kitaplarda topladı.
Nazim Payam (1960-...)
Elâzığ'da doğdu. İlk, orta ve liseyi Elâzığ'da bitirdi. Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. Değişik okullarda Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaptı. Hâlen bu görevini Elâzığ'da sürdürmektedir. Çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı. Ödüller aldı. Elâzığ'da Külliye adlı kültür-sanat dergisinin yayın yönetmenliğini yapmakta olan şairin, Sonrası Güldür Açar adlı kitabı bulunmaktadır.
Necatı Bey (? -1509)
Edirne'de doğdu. Asıl adı İsa'dır. iyi bir öğrenim gördü. Şiirleri ve hat çalışmalarıyla tanındı. Divan kâtipliğine atanarak İstanbul'a geldi. Saray'ın takdirini kazandı. Yüzyılının büyük şairlerindendir. Şiirlerinde Türkçe kavramların, atasözleri ve halk deyimlerinin geniş yer tutması, şiirinin temel özelliği sayılmaktadır. Bir Dîvân'ı vardır.
Nedîm (? -1730)
İstanbul'da doğdu. Asıl adı Ahmed'dir. iyi bir öğrenim gördü. Çeşitli medreselerde Müderrislik yaptı. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından korundu. Şiirleriyle devlet büyüklerinin ve özellikle de III. Ahmed'in takdirini kazandı. Patrona Halil isyanı sırasında öldü. Nedim, Lale Devri denilen zevk ve eğlence döneminin şairi olarak yaşadı ve yaşadıklarını şiirleştirdi. Dilde ve nazım biçimlerinde yenilikler denedi. İstanbul'un eğlence dünyasını yansıttı. Hece ölçüsüyle bir türkü yazdı. Birçok şairi etkiledi. Edebiyatımızın büyük şairlerinden biri sayılmaktadır. Dîvân'ı birkaç kez basıldı.
Nurullah Genç (1960-...)
Erzurum-Horasan doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Erzurum'da yaptı. Atatürk Üniversitesi iktisadî ve idarî Bilimler Fakültesini bitirdi. Aynı fakültede "doçent" olarak öğretim üyeliğini sürdürmektedir. Türkiye Diyanet Vakfı'nca açılan "Na'at Yarışması"nda "Yağmur" şiiriyle birincilik ödülünü aldı. Başka ödüller de kazandı. Şiir kitaplarından başka roman türünde de yayımlanmış eserleri vardır. Şiir kitapları şunlardır: Çiçekler Üşümesin, Yankı ve Hüzün, Aşkım isyandır Benim, Siyah Gözlerine Beni de Götür, Yanılgı Saatleri. ve Denizin Son Martıları, Aşk Ölümcül Bir Hülyâdır, Hüznün Lâlesidir Dünya. Ayrıca şiirlerinden iki seçme yapılarak Rüveyda ve Yağmur adları altında yayınlandı.
Cevap : Bütün Şairlerimizin Hayatları & Resimleri [Privacy] Farkıyla
- O -
OKTAY RİFAT HOROZCU
10 Haziran 1914 tarihinde Trabzon'da doğdu,18 Nisan 1988 tarihinde İstanbul'da öldü. Ankara Erkek Lisesi'ni, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi (1937). Devlet sınavını kazanarak Maliye Bakanlığı hesabına Paris'e gönderildi. II. Dünya Savaşı nedeniyle, orada yaptığı doktora çalışmasını tamamlayamadan 1940 yılında Türkiye'ye döndü. Bir süre Maliye Bakanlığı'nda, daha sonra Matbuat Umum Müdürlüğü (Basın Yayın Genel Müdürlüğü)'nde çalıştı. Serbest avukatlık yaptı. 1955 yılında İstanbul'a yerleşerek avukatlığını sürdürdü. Sonra Devlet Demir Yolları'na girdi ve emekli olana dek bu kurumda çalıştı.
Orhan Veli ve Melih Cevdet Anday ile birlikte Türk şiirine damgası vuran Garip akımının öncülerinden. Garip dönemi şiirlerinde kentte yaşayan sıradan insanların günlük yaşamlarına lirik ögeyi devre dışı bırakacak bir biçimde yaklaşmıştı. Perçemli Sokak adlı kitabıyla Türk şiirinde İkinci Yeni denilen anlayışa, anlamla anlamsız arasında gel-gitlerin anlamsıza yakınlaştığı imgeci bir şiire yöneldi. Türkçe'nin ses zenginliğini, geniş bir sözcük dağarcığıyla ustalıkla kullanan, insan-doğa-söylen ekseninde yer yer gerçeküstücü görüntüleri de katıştırarak, kimi zaman klasik şiir geleneğine göndermeler yaparak unutulmaz şiirler yazdı.
OKTAY TAFTALI
1958 yılında Erzurum'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitirdi (1982). Aynı bölümde master yaptı. Viyana Üniversitesi'nde başladığı doktora öğrenimini tamamlamadı.
Şiir ve yazıları Düşler, E, Fanatik, Öküz, Poetika, Sombahar, Somut, Üç Çiçek, Varlık, Yazko Edebiyat gibi dergilerde yayımlandı.
Olcay Yazici (1953)
Trabzon-Sürmene doğumlu. Zonguldak Fener Lisesi mezunu. Meslek Yüksek Okulu Sevk ve idare Bölümünü bitirdi. Bir süre Türk Edebiyatı dergisi yazı işleri müdürlüğü yaptı. Türkiye Gazetesinde çalıştı. Çeşitli dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Erguvan Uğultusu ve Eylül'ün Kırdığı Gül adlarında iki şiir kitabı bulunmaktadır.
Orhan Şaık Gökyay
(1902-1994)
İnebolu'da doğdu. Ankara İlköğretmen Okulu'nu bitirdi. İlkokul öğretmenliği yaptı. Yüksek öğrenimini İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde tamamladı. Pek çok lisede edebiyat öğretmenliği yaptı. Öğrenci müfettişliği görevinde bulundu. Son olarak da İstanbul Eğitim Enstitüsü'nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Edebiyat araştırmalarıyla ve özellikle de Bu Vatan Kimin adlı şiiriyle tanındı. Şiirlerini Bu Vatan Kimin adlı kitapta topladı.
Orhan Velı Kanik
(1914-1950)
İstanbul'da doğdu. İlk ve ortaöğrenimine Galatasaray Lisesi'nde başladı; Ankara Gazi ve Ankara Erkek liselerinde tamamladı. İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde bir süre okudu. Ankara'da devlet memurluğuna başladı. 1947'de devlet memurluğundan istifa etti. Yaprak dergisini çıkardı. İstanbul'da beyin kanamasından öldü. Oktay Rıfat ve Melih Cevdet'le birlikte çıkardığı Garip kitabıyla Garip akımını başlattı. Şiirde ölçü ve kafiyeye karşı çıktı. Daha sade ve yalın bir şiir anlayışını savundu. Şiirleri, Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi, Karşı ve Bütün Şiirleri adları altında yayımlandı.
Osman Özbahçe
(1971)
Konya’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Konya-Ilgan’da tamamladı. A.Ü. İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Şiirleri Ayane, Dergâh, Yedi İklim, Kayıtlar, Edebiyat Ortamı, İkindi Yazıları, Hece gibi dergilerde yayımlandı. Şairin, Uzun Yürekli Nehir adlı bir şiir kitabı bulunmaktadır.
- Ö -
Özdemır Asaf
(1923-1981)
Ankara'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nde okudu. Kabataş Erkek Lisesi mezunu. Hukuk ve iktisat öğrenimini yarıda bırakarak gazeteciliğe başladı. Mütercimlik yaptı. Şiir kitapları; Dünya Kaçtı Gözüme, Sen Sen Sen, Bir Kapı Önünde, Yuvarlağın Köşeleri, Yumuşaklıklar Değil, Nasılsın, Çiçekleri Yemeyin, Yalnızlık Paylaşılmaz, Benden Sonra Mutluluk adlarını taşımaktadır.
Özdemır İnce
(1936)
Mersin'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Mersin'de tamamladı. Gazi Eğitim Enstitüsü Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Ortaokul ve liselerde öğretmenlik yaptı. TRT'de çevirmenlik, şube müdürlüğü, Tv metin yazarlığı ve müşavirlik yaptı. Şiir ve çevirilerinden dolayı ödüller aldı. Pek çok gazete ve dergide şiir ve yazıları yayımlandı. Şiirleri, Kargı, Tutanaklar, Kiraz Zamanı, Karşı Yazgı, Rüzgâra Yazılıdır, Elmanın Tarihi, Kentler, Yedi Deryalar Geçsin, Siyasetnâme, Eski Şiirler, Hayat Bilgisi, Zorba ve Ozan, Başak ile Terazi, Canyelekleri Tavandadır, Burçlar Kuşağı, Güneş Saati, Gürlevik, Gündönümsü, Yazın Sesi, Yağmur Taşı, Tohum Ölürse adlı kitaplarında toplandı.
Özkan Yalçin , Hayatı
(1949)
Sivas-Gürün'de doğdu. Bursa Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü bitirdi. Değişik yerlerde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Şiir ve nesirde çeşitli ödüller kazandı. Roman ve inceleme türünde de eserler verdi. Şairin, Yağmur Kuşları, Gül Yorgunu ve Sevda Çıkmazı (seçmeler) adlı yayımlanmış üç şiir kitabı vardır.
- P -
Pır Sultan Abdal , Hayatı
( ? -1590)
Sivas'ın Yıldızeli ilçesine bağlı Banaz köyünde doğdu. Asıl adı Haydar'dır. Hayatı hakkında fazla bilgimiz yoktur. Bilineni kadarıyla; Kanunî döneminde yaşadı. Bir ayaklanmaya katıldı. Hızır Paşa tarafından yakalanarak Sivas'ta idam edildi. Edebiyatımızda Alevî-Bektaşî şiirin en büyük şairlerinden biri sayılmaktadır. Hayatı hakkında çeşitli menkıbeler anlatılmaktadır. Şiirleri, araştırmacılar tarafından derlenip yayınlanmıştır.
- R -
Recep Garıp , Hayatı
(1956)
Tarsus'un Sanlıca köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde, orta öğrenimini Adana imam-Hatip Lisesi'nde tamamladı. Hâlen bir kamu kurumunda çalışmaktadır. Şiir ve yazıları çeşitli gazete ve dergilerde yayımlandı. Yeni Sıla Kültür Sanat Dergisi'ni çıkardı. Garip, aynı zamanda yağlı boya resim yapmakta ve sergiler açmaktadır. Şairin Deprem Sesi, Irmaklar Akar içimden, Savaş Türküsü ve Mavi Gül adlı şiir kitapları basılmıştır.
Refık Durbaş , Hayatı
(1944)
Erzurum-Pasinler'de doğdu. Ailesi 1954'te İzmir'e göç etti. İlköğrenimini İzmir Necatibey İlkokulu'nda tamamladı. Karataş Ortaokulu'nu ve İzmir Namık Kemal Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde bir süre okudu. Öğrenimini yarıda bırakarak, 1967 yılına kadar işçilik, su tesisatçılığı ve işportacılık gibi çeşitli işlerde çalıştı. Yayınevlerinde ve gazetelerde "düzeltmen" olarak çalıştı. Cumhuriyet gazetesinde çalışırken emekli oldu. Çeşitli dergilerde şiir ve yazıları yayımlandı. Kitapları : Kuş Tufanı, Hücremde Ay Işığı, Çırak Aranıyor, Denizler Sincabı, İkinci Baskı, Çaylar Şirketten, Kırmızı Kanatlı Kartal, Nereye Uçar Gökyüzü, Siyah Bir Acıda, Bir Umuttan Bir Sevinçten, Yeni Bir Defter, Meçhul Bir Aşk, Adresi Uçurum (Toplu Şiirler), Menzil, Kimse Hatırlamıyor (Toplu Şiirleri I), Nereye Uçar Gökyüzü (Toplu Şiirleri II), Tilki Tilki Saat Kaç, Düşler Şairi, Seçme Şiirler.
Riza Tevfık Bölükbaşi , Hayatı
(1869-1949)
Edirne'de doğdu. İlköğrenimini İstanbul'da bir Musevî okulunda tamamladı. Galatasaray Lisesi ve Mülkiye Mektebi'nde okudu. Tıbbiye Mektebi'ni bitirdi. Hekimlik yaptı. ittihat ve Terakki Cemiyeti'ne katıldı. Edirne Mebusu seçildi. ittihatçılarla anlaşamadı, partiden ayrıldı. Bakanlık ve meclis başkanlığı yaptı. Sevr antlaşmasını imzalayan delegeler arasında yeraldığı için 'yüzellilikler'le birlikte yurtdışına sürgün edildi. Yirmi yıl kadar Hicaz, Amerika ve Ürdün'de yaşadı. 1939'da yurda döndü. Önce aruz, sonra heceyle yazdı. Âşık ve Tekke şiiri geleneğinden yararlandı. Felsefeye ilgisi, eğitim sistemimizde felsefenin yer alması çabaları, Darülfünûn'da felsefe hocalığı yapması nedeniyle "Feylesof Rıza Tevfik" olarak anılmıştır. Serâb-ı Ömrüm adlı bir şiir kitabıyla birlikte, felsefe ve estetik üzerine yazdığı eserleri bulunmaktadır.
Rûhî , Hayatı
(? -1605)
?
Bağdat'ta doğdu. Asıl adı Osman'dır. Hayatı hakkında fazla bilgimiz yoktur. Ancak "iyi bir öğrenim gördüğü, Hurûfîliği benimsediği, bir ara İstanbul'a geldiği, Şam valisi Osman Paşa'nın yanında görevli iken öldüğü bilinmektedir." Terkib-i Bend'iyle ünlüdür. Bu şiiriyle pek çok şairi etkilemiş; nazireler yazılmıştır. Ziya Paşa'nın yazdığı nazire, bunların en ünlüsüdür.
__________________
...FazLamız ERZURUM'LU oLmamız...
...Bir Yar Sevdim...
Bin Sekiz Yüz eLLi boyLu!!!
...Bir Yar Sevdim...
PALANDÖKEN huyLu!!!
Gümülcine'de (Yunanistan) doğdu. İstanbul İlköğretmen Okulu'nu bitirdi. Bakanlık tarafından Almanya'ya gönderildi. Çeşitli yerlerdeki ortaokullarda Almanca öğretmenliği yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü'nde memur olarak çalıştı. Devlet Konservatuarında dramaturgluk yaptı. 1945'te devlet memurluğundan ayrılmak zorunda kaldı. Gazetecilik yaptı. Tutuklandı. Üç ay hapis yattı. Sürekli izlendiği için Bulgaristan'a kaçmak istedi. Kırklareli dolaylarında bir kaçakçı tarafından öldürüldü. Mezarının nerede olduğu bilinmiyor. Sabahattin Ali, şiirler, hikâyeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı. Sanat gücünü daha çok hikâyede ortaya koydu ve hikâyeci olarak ünlendi. Şiirlerini Dağlar ve Rüzgâr'da toplamıştı. Son zamanlarda "Bütün Şiirleri" adı altında yayımlandı (1999).
Sabahattın Kudret Aksal , Hayatı
(1920-1993)
İstanbul'da doğdu. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. İstanbul'daki okullarda öğretmenlik yaptı. İstanbul Belediyesi'ne bağlı kuruluşlarda çalıştı. Çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı. Hikâye ve şiirleriyle ödüller aldı. Çeviriler yaptı. Bütün şiirleri "Şiirler" başlığı altında toplandı. Son şiirleri ise ölümünden sonra Batık Kent adıyla yayımlandı.
? Sabrî , Hayatı
(1592?-1645)
Edirne'de doğdu. Asıl adı Mehmed Şerif'tir. Medrese öğrenimi gördü. Kadılık ve müderrislik görevlerinde bulundu. IV. Murad'ın nedimliğini yaptı. Kasidelerinde Nef'î'nin etkisi görülmektedir. Gazel türünde yazdığı şiirleriyle, başta çağdaşı Şeyhülİslâm Yahya olmak üzere birçok dîvân şairini etkiledi. Dîvân'ı eski harflerle bastırıldı. Hasan Ali Kasır, Dîvân'ın yazma nüshalarını karşılaştırarak, bir incelemeyle birlikte Sabri Mehmed Şerif Dîvânı'nı hazırladı
Salah Bırsel , Hayatı
(1919-1999)
Bandırma'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü mezunu. Öğretmenlik, iş müfettişliği ve yöneticilik yaptı. Türk Dil Kurumu'nda çeşitli görevler aldı. Kendine özgü bir şiir kurdu. Şiirlerini, Dünya işleri, Hacivat'ın Karısı, Ases, Kikirikname, Haydar Haydar, Varduman, Yalelli, Rumba da Rumba adlı kitaplarında topladı.
Sedat Umran , Hayatı
(1925)
İstanbul'da doğdu. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Çeşitli şirket ve fabrikalarda mütercim olarak çalıştı. Çeşitli dergilerde şiirleri ve çevirileri yayımlandı. Almanca'dan Türkçe'ye otuza yakın kitap tercüme etti. Şiirlerinde "eşyanın metafiziğini araştır"dı. Şairin Meşaleler, Leke, Gittin Taş Atarak Denizlerime, Kara Işıldak, Aynada Gün Doğumu, Parmak Uçlarımdaki Yangın, Sedat Umran'dan Seçmeler adlı şiir kitapları bulunmaktadır.
Sezaı Karakoç , Hayatı
(1933)
Diyarbakır-Ergani'de doğdu. İlköğrenimini Ergani'de, orta öğrenimini Maraş Ortaokulu ve Gaziantep Lisesi'nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. 1956-59 yılları arasında Maliye Bakanlığı / Mülkiye Müfettiş Muavinliği, 1959-65 arasında da Gelirler Genel Müdürlüğü kontrolörlüğü görevlerinde bulundu. 1960'da Diriliş Dergisi'ni çıkardı. 1965'de resmi görevinden istifa ederek Babıali'de Sabah gazetesinde fıkra yazarlığı yaptı. Milli Gazete, Pazar Postası, Yeni istiklal ve Büyük Doğu dergilerinde fıkralar yazdı. Diriliş dergisini aralıklarla çıkarmayı sürdürdü. Diriliş yayınlarını kurdu ve yalnızca kendi kitaplarını yayınladı. Halâ yayın faaliyetlerini sürdürmektedir. Memleketimizin önemli fikir ve sanat adamlarından biridir. Şiir kitapları; Körfez, Şahdamar, Hızırla Kırk Saat, Sesler, Taha'nın Kitabı, Gül Muştusu, Zamana Adanmış Sözler, Ayinler, Leyla ile Mecnun, Ateş Dansı, Alınyazısı Saati adlarını taşımaktadır.
?
Sitki Caney , Hayatı
(1961)
Bingöl'de doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Elâzığ'da avukatlık yaptı. İstanbul'a yerleşti. Çeşitli gazete ve dergilerde şiir ve yazıları yayımlandı. Şairin; Layya ve itiraf ve Gizem adlı iki şiir kitabı bulunmaktadır.
? Suat Taşer , Hayatı
(1919-1982)
İstanbul'da doğdu. Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü yüksek kısmından mezun oldu. Ankara Devlet Tiyatrosu aktörlerindendi. İzmir Devlet Tiyatrosunda müdürlük yaptı ve burada öldü. İlk şiirleri Servetifünûn-Uyanış ve Varlık dergilerinde yayımlandı. Şiirleri, Bir, 1943 (Fethi Giray'la birlikte), Hürriyet (Ö.F.Toprak'la birlikte), Merhaba, Haraç Mezat, İkinci Kurtuluş, Hayret Bey'in Serüveni, Evrende Ellerimiz adlı kitaplarda toplandı.
?
Süreyya Berfe , Hayatı
(1943)
İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde okudu. İlk şiiri Düzlem dergisinde çıktı. Türkiye Milli Talebe Federasyonu Kültür yarışmasında Kasaba adlı şiiriyle birincilik kazandı. Şiirleri, Gün Ola, Savrulan, Hayat ve Şiir, Ufkun Dışında (toplu şiirleri) adlarıyla yayımlandı.
__________________
...FazLamız ERZURUM'LU oLmamız...
...Bir Yar Sevdim...
Bin Sekiz Yüz eLLi boyLu!!!
...Bir Yar Sevdim...
PALANDÖKEN huyLu!!!
Cevap : Bütün Şairlerimizin Hayatları & Resimleri [Privacy] Farkıyla
- Ş -
Şahın Taş , Hayatı
(1936)
Gaziantep'te doğdu. İlk, orta ve liseyi doğduğu yerde bitirdi. İ.Ü. Basın-Yayın Yüksekokulu'nda bir süre okudu. Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi (1989). Halen Adana'da bir öğretim kurumunda öğretmenlik yapmaktadır. Şiirleri, Yaba-Öykü, Varlık, Sanat Olayı, Yedi iklim, Mavera, Yalnızardıç, Edebiyat Yaprağı, Edebiyat Ortamı gibi çeşitli dergilerde yayımlandı. Şairin; Gülle Betik ve Kün adlı iki şiir kitabı bulunmaktadır.
?
Şahınkaya Dıl , Hayatı
(1931-1993)
Çorum'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Ankara Hukuk Fakültesi'ne devam etti. Sümerbank'ta yayın işlerinde çalıştı. Kültür Bakanlığı'ndaki şube müdürlüğü görevinden emekli oldu. Ankara'da Çağdaş adlı aylık bir sanat dergisi çıkardı. Şiir kitapları Mısra Mısra, Ebemkuşağı, Ağaran Dünya, Kapalı Kapıyı Açmak, Işık Çığlığı, Yorgun Ölü, Seni Yaşamak, Yorgun Sularda Aşk, Güz Rüzgârı, Alaca Soluk adlarını taşımaktadır. Ayrıca şairin, Resimli Türk Kadın Şairleri ve Çağdaş Türk Şiirinden Örnekler adlı iki antolojisi da vardır.
?
Şeref Bılsel , Hayatı
(1972 - )
Şeref Bilsel, 1972’de Rize’de doğdu. Ortaöğrenimini Rize Lisesi’nde tamamlayan Bilsel, bir süre Rize Meslek Yüksek Okulu’nda okuduktan sonra, Dumlupınar Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. İlk şiirni 1989’da yayımlayan Şeref Bilsel, şiir, eleştiri ve mektuplarını Kaçkar, Çardak, Gençlik Kültür, Kıyı, İnsancıl, Kayıtlar ve Paradoks dergilerinde yayımladı. İlk şiirlerini “Dar Zaman Rivayetleri” (1997) adlı kitabında topladı.
?
Şeyh Gâlıb , Hayatı
(1757-1799)
İstanbul'da doğdu. Babası da Mevlevî bir şairdi. Mevlevî çevrelerinde yaşadı. Konya'ya gitti. Mevlânâ Dergâhında girdiği çileyi bitirerek İstanbul'a döndü. Bir süre sonra Galata Mevlevihanesi'ne şeyh oldu. Ölümüne kadar irşad görevini sürdürdü. Önceleri Es'ad, sonraları ise Gâlib mahlasıyla şiirler yazdı. Sebk-i Hindî etkisinde "yeni tarz" şiirler yazdı. Klasik edebiyatımızın son büyük şairi sayılmaktadır. Hüsn ü Aşk ve Dîvân'ı, şiirimizin anıt eserlerindendir.
Şınası , Hayatı
(1826-1871)
İstanbul'da doğdu. İlköğrenimini Mahalle Sıbyan Mektebi ve Feyziye Okulu'nda tamamladı. Tophane Müşirliği Mektûbî Kalemi'nde çalıştı. Arapça, Farsça ve Fransızca'yı öğrendi. Devlet tarafından Paris'e gönderildi. Orada maliye, matematik ve sosyal bilimler alanında öğrenim gördü. Fransız şair ve yazarlarıyla tanıştı, görüştü, etkilerinde kaldı. Yurda dönünce çeşitli görevlerde bulundu. Tanzimat'ın ünlü sadrazamı Mustafa Reşit Paşa'nın himayesini gördü. Resmî görevlerinin yanında gazetecilik ve çevirmenlik yaptı. Agâh Efendi ile birlikte ilk Türkçe gazete olan Tercüman-ı Ahvâl'i (1860) ve sonra tek başına Tasvir-i Efkâr'ı (1862) çıkardı. Yazdığı yazılardan dolayı Paris'e kaçmak zorunda kaldı. Dil ve edebiyat çalışmaları yaptı. İstanbul'a döndü. Bir matbaa kurarak kitaplarını bastırdı. Şinasi İbrahim'in, edebiyat araştırmaları alanında yazdığı kitaplarının yanında, Müntehabât-ı Eş'ar (şiirlerden seçmeler) adlı bir şiir kitabı bulunmaktadır.
Şükran Kurdakul , Hayatı
(1927)
İstanbul'da doğdu. İzmir Karşıyaka Lisesi'nde okurken, siyasi eylem yaptığı iddiasıyla 4.5 ay tutuklu kaldı. İzmir Belediyesi'nde ve İstanbul'da bir bankada çalıştı. Gazetelerde düzelti işlerinde çalıştı. Ataç Kitapevi'ni kurdu. Ataç ve Eylem dergilerini kurdu ve yönetti. Şiirlerini Tomurcuk, Zevklerin ve Hülyaların Şiirleri, Giderayak, Nice Kaygılardan Sonra, İzmir'in İçinde Amerikan Neferi, Halk orduları, Acılar Dönemi, Ökselerin Yöresinde, Ölümsüzlerle, Bir Yürekten Bir Yaşamdan (Toplu Şiirleri) adlı kitaplarında topladı.
- T -
Tevfık Fıkret , Hayatı
(1867-1915)
İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Hariciye İstişare Kalemi'ne memur olarak girdi. Fakat işin azlığından dolayı istifa etti. Bir süre sonra Sadaret Mektebi Kalemi'nde memuriyete başladı. Buradaki maaşını az buldu. Dairedeki işleri gece evinde yapmak ve gündüzleri de başka bir işte çalışmak istedi. Bu isteği reddedilince, buradan da ayrıldı. Daha sonraları çeşitli görevlerde bulundu. Galatasaray Lisesi'nde Türkçe öğretmenliğine atandı. Robert Kolejde Türkçe öğretmenliği yaptı. Servet-i Fünûn dergisinde yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1901'de dergiden ayrıldı. Dergi de bir süre sonra kapatıldı. Bu tarihten itibaren, Aşiyan adını verdiği Rumelihisarı'ndaki evinde inzivaya çekildi. Fikret, Meşrutiyetin ilânından sonra Hüseyin Cahit ve Hüseyin Kâzım'la birlikte Tanîn gazetesini çıkardı. Bir müddet sonra, Tanin'in İttihat ve Terakki'yi desteklemesine karşı çıkarak gazeteden ayrıldı. Galatasaray Lisesi Müdürlüğüne tayin edildi. Galata'daki lise binasını yaptırdı. Dönemin Maarif Bakanıyla anlaşmazlığa girdi ve istifa etti. Robert Kolejdeki öğretmenliğine tekrar döndü. Ölümüne kadar bu görevde kaldı. 19 Ağustos 1915 günü, şeker hastalığından öldü. Mezarı, sonradan müzeye dönüştürülmüş olan Aşiyan'dadır. Fikret'in, kendisi hayattayken yayınladığı üç kitabı vardır. Bunlar; Rübâb-ı Şikeste (Kırık Saz/1899); Halûk'un Defteri (1911) ve Şermin (Hece vezniyle yazdığı çocuk şiirleri/1915)'dir.
Turgut Uyar , Hayatı
(1927-1985)
Ankara'da doğdu. Bursa Askerî Lisesi ve Askerî Memurlar Okulu mezunu. Çeşitli askerî birliklerde subay olarak görev yaptı. 1958'de askerlikten ayrıldı, SEKA'da çalıştı. 1969'da emekli oldu. Başlıca şiir kitapları şunlardır: Arz-ı Hal, Türkiyem, Tütünler Islak, Her Pazartesi, Divan, Dün Yok mu?, Sonsuz ve Öbürü., Büyük Saat (Toplu Şiirler), Toplandılar (Toplandılar/Her Pazartesi), Arz-ı Hal ve Sonrası (Arz-ı Hal/Türkiyem/ve Sonrası).
Türkan İldenız , Hayatı
(1938)
Bolu-Düzce'de doğdu. İstanbul Kandilli Kız Lisesi mezunu. Memurluk yaptı. Taşra Kızının Deliceleri ve Havva Çıkmazı adlı şiir kitapları bulunmaktadır.
- U / Ü -
?
Usûlî , Hayatı
(? -1538)
Vardar Yenicesi'nde doğdu. Memleketinde öğrenim gördü. Mısır'a gitti. Orada Gülşenî tarikatının kurucusu İbrahim Gülşenî'ye intisap etti. Vardar Yenicesi'ne geri döndü. Gülşeniliği Rumeli'ne yaydı. Birçok yer dolaştı. Şiirlerini tasavvuf neşvesiyle yazdı. Rindâne söyleyişler denedi. Hece veznini kullanan nadir dîvân şairlerindendir. Dîvân'ı, Prof.Dr. Mustafa İsen tarafından yayına hazırlandı.
Ülkü Tamer , Hayatı
(1937)
Gaziantep'te doğdu. Robert Kolej'i bitirdi. Gazetecilik Enstitüsü'nde okudu. Özel tiyatrolarda aktörlük ve çevirmenlik yaptı. Karacan Yayınlarını yönetti. Şiir ve kitap çevirileriyle tanındı. Soğuk Otların Altında, Gök Onları Yanıltmaz, Virgülün Başından Geçenler, içime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür, Sıragöller, Seçme Şiirler, Yanardağın Üstündeki Kuş (Toplu Şiirler) adlı şiir kitapları vardır.
Ümıt Yaşar Oğuzcan , Hayatı
(1926-1984)
Tarsus'ta doğdu. Eskişehir Ticaret Lisesi'ni bitirdikten sonra iş Bankası'na girerek, çeşitli illerdeki banka şubelerinde görev yaptı. 1977 yılında iş Bankası Halkla ilişkiler Müdür Yardımcısı iken emekli oldu. Özlem Yayınlarını kurdu. İstanbul'da kendi adını taşıyan bir sanat galerisi açtı. Çok şiir yazan şairlerdendir. Başlıca şiir kitapları şunlardır: insanoğlu, Dillere Destan, Aşkımızın Son Çarşambası, Bir Daha Ölmek, Kör Ayna, iki Kişiye Bir Dünya, Karanlığın Gözleri, Üstüme Varma İstanbul, Sevenler Ölmez, Ötesi Yok, Bir Gün Anlarsın, Mihriban'a Şiirler, Taşlar ve Başlar, Biraz Kül, Biraz Duman, Acılar Denizi (tüm şiirleri)...
- V -
? Vadı Çıçeklı , Hayatı
(1949)
Aydın'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da tamamladı. Polis Koleji ve Akademisi'ni bitirdikten sonra, çeşitli yerlerde emniyet müdürlüğü yaptı. Şairin; 18.15 Yalova Vapuru, Bırakın Ağaçlar Beklesin Dağları adlı iki şiir kitabı bulunmaktadır.
Vasfî , Hayatı
(16.Yüzyıl)
Vasfî Mustafa Çelebi, Kınalızâde Abdurrahim Efendinin oğludur. Babasını küçük yaşta kaybetti. Kendisini Kınalızâde Hasan Çelebi yetiştirdi. Medrese öğrenimi gördü. Kadılık yaptı. Tezkirelerde şiirlerinden örnekler verilmektedir.
- Y -
Yahya Kemal Beyatli , Hayatı
(1884-1958)
Üsküp'te doğdu. Asıl adı Ahmed Agâh'tır. İlköğrenimini Üsküp'te gördü. İstanbul Vefa Lisesi mezunu. Abdülhamit yönetimine karşı muhaliflerin safında yer alarak Paris'e kaçtı. Fransa'da Siyasal Bilgiler okudu. Hocası Albert Sorrel'in etkisinde kalarak düşüncelerinde değişmeler oldu. Fransa'da dokuz yıl kaldı. Fransız edebiyatını ve edebiyatçılarını yakından tanıma imkânı buldu. Onlardan etkilendi. Bir ara Nev-Yunanî bir şiirin peşine düştü. Doğu Dilleri Okulu'na devam ederek Arapça ve Farsça'sını geliştirdi. Divan şiiri üzerinde yoğunlaştı. 1913 yılında İstanbul'a döndü. Darüşşafaka, Medresetü'l-Vâizin ve Darülfünûn'da Tarih ve Edebiyat dersleri okuttu. Gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Lozan Konferansı'na katıldı. 1923'te Urfa milletvekili seçildi. Çeşitli ülkelerde diplomatik görevler alarak Türkiye'yi temsil etti. Yozgat, Tekirdağ ve İstanbul milletvekilliği yaptı. Pakistan büyükelçiliği görevinde iken emekli oldu (1949) ve yurda döndü. Tedavi için Paris'e gitti. Bir yıl sonra da öldü. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden biridir. Aruzla yazdı. Klasik şiirimizin temel özelliklerine bağlı kalarak, kendine özgü bir şair oldu. Sanatta ve edebiyatta millî ve manevî değerlere bağlı kaldı. Şiirleri, şairin ölümünden sonra Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgârıyla, Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş adlı kitaplarda toplandı.
Yavuz Bülent Bâkıler , Hayatı
(1936)
Sivas’ta doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Gazetecilik, yöneticilik, avukatlık ve Sivas milletvekilliği yaptı. Kültür Bakanlığı’nda üstdüzey yöneticilik yaptı. Hisar dergisi şairleri arasında yeraldı. Geleneksel şiirimizin öğelerinden yararlanarak memleket, tabiat, insan sevgisi ve millî duyguları önplana çıkaran şiirler yazdı. Yalnızlık, Duvak, Seninle ve Şiirimizde Ana, şairin basılmış şiir kitaplarıdır.
Yunus Emre , Hayatı
(1241?-1321?)
Hayatı hakkında kesin bilgimiz yoktur. Son araştırmalara göre 1240/41 ile 1320/21 yılları arasında yaşadığı kabul edilmektedir. Şiirlerinden ve hayatı hakkında yazılıp anlatılagelen menkıbelere göre; iyi bir eğitim görmüştür. Taptuk Emre'nin dergâhına kapılanmış, orada tasavvuf terbiyesinden geçmiştir. Halkı irşad etmek amacıyla diyar diyar dolaştı. Şiirleriyle irşad görevini sürdürdü. Mevlânâ ile görüştü. Yıllar süren gurbet hayatından sonra doğduğu köye, Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy'e döndü. Orada vefat etti. Sonradan burada kendisi için bir anıt mezar yapıldı. Anadolu'nun birçok yerinde kabri ya da makamı olduğu rivayetleri vardır. Yunus, Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biridir. Kendisinden sonra gelen pek çok şairi etkilemiştir. Kullandığı Türkçe, işlediği temalar, şiirindeki sadelik ve yalınlık, onun ne denli büyük bir şair olduğunu ispat etmeye yeter. Bazı şiirlerinde aruzu da deneyen Yunus, asıl şiir kabiliyetini heceyle yazdığı ilahî, nefes ve semaî türü şiirlerinde ortaya koymuştur. Şiirleri bir çok araştırmacı tarafından derlenip toplanmış ve yayınlanmıştır. Dîvân'ının karşılaştırmalı metni Dr. Mustafa Tatçı tarafından basılmıştır.
?
Yüksel Peker , Hayatı
(1961 - )
Yüksel Peker, 5 Mart 1961 tarihinde Konya’da doğdu. Eskişehir Anadolu Lisesi’ni (1979), İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni (1985) bitirdi. Sivas Nümune Hastanesi’nde bir süre hekimliklik yaptı, Göteborg Üniversitesi’nde felsefe doktorasını verdikten sonra (1996), İsveç’in Skövde şehrine yerleşti (1987). Gökkuşağı Edebiyat dergisi (6 sayı, 1995-96) ve Regnbagen (10 sayı) dergilerini çıkaran Peker, Diriliş dergisinde çeviri şiirler (1980); şiir, çeviri, öykü ve inceleme-denemelerini Gösteri, Varlık, Sanat Olayı ile Gökkuşağı dergilerinde yayımladı. Kendisini “1980 kuşağı içinde İkinci Yeni’ye, özellikle Sezai Karakoç çizgisinde gelişen Diriliş Akımı’na bağlı bir şair olarak tanımlayan Yüksel Peker, şiirlerini, Yapraklar (1985), Macaristan Günlüğü (1987), Dut Yaprağında Raks (1992) adlı kitaplarında topladı. (Kaynak: Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, Yapı Kredi Yayınları
- Z -
Zıya Paşa , Hayatı
(1825-1880)
İstanbul'da doğdu. Bayezid Rüştiyesi'ni bitirdi. Sadaret Kalemi'ne memur oldu. Fransızca öğrendi. Çeşitli devlet görevlerinde bulundu. Genç Osmanlılar Cemiyeti'ne katıldı. Paris'e kaçtı. Londra'da Namık Kemal'le birlikte Hürriyet gazetesini çıkardı. İstanbul'a döndü. Şûrâ-yı Devlet üyeliğine seçildi. Kanun-i Esasî'yi (Anayasa) hazırlayan komisyonda görev aldı. II. Abdülhamid döneminde vezir rütbesiyle Suriye, Konya ve Adana valiliklerinde bulundu. Adana'da öldü. Mezarı oradadır. Tanzimat döneminde Dîvân şiir geleneğini sürdürdü. Kimi şiirlerinde toplumsal bozuklukları işledi. Dîvan şairlerinden seçmelerle hazırladığı üç ciltlik Harabât güldestesiyle, eski-yeni tartışmasını alevlendirdi. Bu kitabı, yakın arkadaşı Namık Kemal tarafından eleştirildi. Şiirleri,
Ziya Paşa'nın Şiirleri adıyla 1960 yılında yayımlandı.
__________________
...FazLamız ERZURUM'LU oLmamız...
...Bir Yar Sevdim...
Bin Sekiz Yüz eLLi boyLu!!!
...Bir Yar Sevdim...
PALANDÖKEN huyLu!!!